فَلاَ أُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ إِنَّا لَقَادِرُونَ Doğu - batı yarım kürelerinin sahibine yemin edip derim ki: güçlü olan biziz. عَلَى أَنْ نُبَدِّلَ خَيْرًا مِنْهُمْ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَ
Bu toplum yerine daha hayırlısını getirebiliriz, kimse de önümüze geçip bizi durduramaz. فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّى يُلاَقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ
Resulüm! sen bırak onları da, kendilerine sözü edilen güne kadar, kendi çöplüklerinde çalıp oynasınlar. يَوْمَ يَخْرُجُونَ مِنَ اْلأَجْدَاثِ سِرَاعًا كَأَنَّهُمْ إِلَى نُصُبٍ يُوفِضُونَ
Nitekim o gün geldiğinde hızla kabirlerden fırlayıp sanki kazık yutmuş gibi okudoğrusuna habire koşacaklar. خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ ذَلِكَ الْيَوْمُ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ
Gözler baygın, yüzler solgundur. Artık en sonunda kendilerine sözü edilen gün gelip çatmıştır.