بسم الله الرحمن الرحيم Bismillâhirrahmânirrahîm سَبَّحَ ِللهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي اْلأَرْضِ
Göklerde ve yerde olan her şey, durmadan Allah'ın o erişilmez yüceliğini dile getirirler. وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Çünkü Allah her şeye, bu muhteşem gücüyle egemendir. هُوَ الَّذِي أَخْرَجَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مِنْ دِيَارِهِمْ ِلأَوَّلِ الْحَشْرِ
İnkara sapan ehlikitabı, daha ilk toplu sürgün olayında yurtlarından sürüp çıkaran da Allah'tır. مَا ظَنَنْتُمْ أَنْ يَخْرُجُوا
Siz, onların teslim olmayacağını sanmıştınız. وَظَنُّوا أَنَّهُمْ مَانِعَتُهُمْ حُصُونُهُمْ مِنَ اللهِ
Onlar da kalelerinin, kendilerini İslâm ordusuna karşı koruyacağını sanmışlardı. فَأَتَاهُمُ اللهُ مِنْ حَيْثُ لَمْ يَحْتَسِبُوا
Ama Allah, onlara hiç ummadıkları yerden gelip وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ الرُّعْبَ
yüreklerine öyle bir korku saldı ki يُخْرِبُونَ بُيُوتَهُمْ بِأَيْدِيهِمْ وَأَيْدِي الْمُؤْمِنِينَ
evlerini, adeta müminlerle bir olup yıktılar. فَاعْتَبِرُوا يَا أُولِي اْلأَبْصَارِ
İleriyi görenler bu olayı iyi değerlendirmelidir! وَلَوْلاَ أَنْ كَتَبَ اللهُ عَلَيْهِمُ الْجَلاَءَ
Eğer Allah, ezelde onlara sürgün cezasını yazmasaydı, لَعَذَّبَهُمْ فِي الدُّنْيَا وَلَهُمْ فِي اْلآخِرَةِ عَذَابُ النَّارِ
Onları bu dünyada cezasız bırakmazdı. Kaldı ki ahirette, daha ateş cezaları olacak.