بسم الله الرحمن الرحيم Bismillâhirrahmânirrahîm إِذَا وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ // لَيْسَ لِوَقْعَتِهَا كَاذِبَةٌ
Kıyamet koparken // artık kimse olup biteni inkar edemez. خَافِضَةٌ رَافِعَةٌ
Bu olay, kimini aşağı, kimini yukarı ederken إِذَا رُجَّتِ اْلأَرْضُ رَجًّا // وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا
yeryüzü zangır zangır sallanacak // dağlar hurdahaş olacak. فَكَانَتْ هَبَاءً مُنْبَثًّا
Her şeyin un ufak edileceği böyle bir günde وَكُنتُمْ أَزْوَاجًا ثَلاَثَةً
sizler, üç farklı konumda olacaksınız: فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ
Sıcak yüzlüler: aman ne huzur وَأَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ
Soğuk yüzlüler: aman ne surat ne surat. وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ
Yarışan yarışmacılar. أُولاَئِكَ الْمُقَرَّبُونَ // فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ
Bu berikiler, Tanrının gözde kulları olup // Naîm cennetinde yerlerini alacaklar. ثُلَّةٌ مِنَ اْلأَوَّلِينَ // وَقَلِيلٌ مِنَ اْلآخِرِينَ
Çoğu eskilerden; // birazı da yenilerden oluşan bu karma kuşak, عَلَى سُرُرٍ مَوْضُونَةٍ // مُتَّكِئِينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِلِينَ
altın işlemeli minderlere kurulup // karşılıklı söyleşecekler.