Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Nisan 2011, 20:29   #6
Çevrimdışı
Mara
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bir Dönüş İçin Kaç Gidiş Gerekli ? ~






Şehr-i İstanbul’dan payımıza düşendi aşk,
Ellerimi bıraktığın yerden başlıyorum ;
Bekleyişlerimin ardındaki zayıf kadın rolünden
Uzaklaşmaya ;
Kendimle uzlaşmaya …
Gittin …
Şiirlerindeki kadınlar gibiydi gidişin,
Özenti düşlerle kaplı çoğul yalnızlığına
Göç etti şair duruşun …
Gitmek istediğin yer
Vardığın yer miydi acaba bilmek isterdim.
Sen hep benim en yanımdın oysa,
Gidişlerine susturdun beni,
Ağlamalarımı yasakladın ardından …
Veda değildi, ayrılık hiç değil …
Kavuşmaları ertelemek içindi gidişin …
Gidişlerine iklimsiz üşüyen ellerimi
Kavuşturduğunda ellerine,
Yeni bir şiire başladığını sanırdım hep,
İstanbul sağanağa boyanırdı,
Bir kavuşma için yaşanmalı mıydı hep bu gidişler,
Gittin ; kente vedaydı suskunluğun …


... Gittim …
İçime sıcak üşüyen ellerini
Bir kent kalabalığında unuttuğumu mu sandın yoksa,
Şiirlerimdeki kadınlar gibi miydi
Gidişim ?…
Bir adım kaldı sandım bir adım gerimde,
Oysa,
Bir hayattı gözlerinde beklettiğim ;
Yarını taşıyan bugünsüzlüğünde …
Bir adın kaldı sandım bir adım ötemde,
Oysa,
Attığım her adımda sinemi parçalayan hasretindi adın …
Sıfat bilip de adıma adını,
Düştüm yollara …
Ardımda şehr-i İstanbul,
İçinde sen …
Şimdi söyle, gittim mi ! …



Sen hep aşk söylersin,
Her şeyi aşka vardırırsın …
Kurduğun cümleleri ilk bende ıslatırsın,
Şairliğine kılıf uydurmaya çalışırken herkes,
Sen kendine
Gözlerimden bir dünya kurarsın
dizelerinde…
Dizlerinde soluklanan çocukluğuma sarılırsın
sendeki idamlık hüznü asınca kendini …
Ben hiç İstanbul olamadığımı düşünürüm sevgine,
Sen Marmara’da yüzdürürken küllerini ömrümüzün …
Hiç düşündün mü,
Bir çocuk nasıl atardı ilk adımını
Sevdaya doğru ;
Üstelik bilmezken bilinmezken sevda,
eksik dağarcığında …
Yürüdüğünde,
aşka kaç gömlek fazla gelirdi yüreği,
Ya da kaç yaş küçülürdü …
Ben sende attım ilk adımımı,
Sevdaydı, sevdandı, bildim …
Çocuk yüreğimi kanatandı kalemin
Sonra sarıp sarmalayan …
Ben en çok,
Omzuna yasladığımda yorgun başımı,
Gözlerime yerleşip
içinde tereddütler arayan bakışlarına
verdim cevabımı,
Şehirde bir çocuk daha sevdadan geliyor evine,
Şimdi git,
yoksa gitme diyeceğimden korkuyorum …


... Gittim …
Tereddüt aramadım hiç gözlerinde,
Cevapta …
Kendimdi aradığım ;
Ve bulduğum …
Bulduğum kendime ant içtim ;
Gözlerindeki tereddütsüzlüğümü …
Ben hep gözlerinden giriş yapardım ya kentine,
sen daha bir İstanbul olurdun o zaman …
Şimdi düşünüyorum da ,
İstanbul biraz da sen varsın diye güzel …
Hani demiştim ya,
Bazen çekip gidebilmeli
Terk edebilmeli gerektiğinde bu şehri,
Kız kulesi, galata …
Boğazından geçip yutkunabilmeli gidişleri …
Aşkın adressizliğiyse yüreğe yol gösteren,
Bazen gidiş sunabilmeli hayata dönüşler için …
Bazen yeni fetihlere fatih olabilmeli …
Gittim … şiirlerimdeki kadınlar gibi mi ?…


Herkes sana hayrandı,
Gülüşüne hüznü, hüznüne gülüşü karışan adam …
Bir ben miydim,
Ömründe beklettiğin,
Bunca yıl sustuğun ben miydim !…
Hayat ne tuhaf ,
Aramızda mayın döşeli yollar olduğunu bile bile,
Gülüşlerimize kahkahalar ekliyoruz…
Gün telaşı yaşanırken sevgisiz yüreklerde,
Biz bir ömrü beklemeye koyuluyoruz…
Senle aşk,
Bildiğim tüm ezberleri unutmaktır biraz da…
Bekliyorum… beklettiğinim …
Sen hiç gitmedin ki …


Orhan KARIN

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet