Gidiyorum.
"Nereye gidiyorsun?" diyemeyeceğin için gidiyorum bu sefer,
hesap soramayacağın birgün için,gidiyorum.


Nasıl ben neden beni sevemedin demiyorsam sana,
sana neden bu kadar korkak olduğunu,
aciz olduğunu
ve neden benim olduğun halde sana dokunamadığımın hesabını sormuyorsam sana..
Bavulumu toplamama yardım et sevgilim,
gidiyorum.


Seni bana hatırlatan herşeyin korkusunu taşıyorsam içimde
ve buna rağmen her sabah en güzel gülümsememle geliyorsam kapına
ve ben sensiz gecelerimin hesabını sormuyorsam sana..


Şimdi gidiyorum,
içine ellerini koyduğun bavulumla beraber gidiyorum.
Geçmişini görüyorum,kirli ellerini.
Benimle temizlemeye çalıştığın sözde bakir olan ellerini.
Söylediğin yalanların hesabını sormuyorum sana.
Seninle ilgili herşeyin hesaplarını kapatıyorum artık,ölen sevgime inat yaşamak için.


Rüyandaki çığlıklarımı duyar gibiyim,
"Seni seviyorum" diyen sesimi duyuyorum,şaşırmıyorum.
Hayal gücün için hesap sormuyorum sana sevgilim.


Çünkü hayat,bir yatak içindeki dönüşlerimiz kadar basit olsaydı,
istediğin zaman ağlamak ve gülebilmek olsaydı,
kaybolan baban için dua etmek olsaydı-istediğin zaman.
O zaman seni seviyor olurdum sevgilim.


Ama ben gitmek istiyorum,
gidebildiğim kadar uzağa,
ve rüyalarını ters çıkaracak kadar seni sevmeyerek gitmek istiyorum.
Kirli ellerini alıyorum sadece,günahlarını görüp rahatlayayım diye değil.
Tanrı seni affetsin diye,
her günaha başlarken senden daha fazla kirlenmek için alıyorum ellerini.


Ve hiçbir şeyin hesabını soramayasın diye söylüyorum.
Senin için değil,tam tersine kendim için gidiyorum.
Canını acıtmak için değil,ruhumu tatlandırmak için gidiyorum.
Yasını tutmaya değil,başka insanların yüreklerine dokunmaya gidiyorum.


Hesabını sormayacağın kirli ellerinle beraber gidiyorum.
Hoşçakal..