Cem Adrian'a Yazılmış Köhne Mektup
Siz bayım, bilmezsiniz sizi dinlemenin ruhu zenginleştirdiğini,
Şarkılarınızla, insanın en çok yalnızken yalnızlıktan vazgeçtiğini.
Bilmezsiniz belki tek bir sözünüzle surların yıkıldığını,
Tarihin tekerrür ettiğini,
Yazarların imla hatalarıyla doldurduğu sözlerini.
Bilmezsiniz belki, hissetmezsiniz bu kulakların sizle canlandığını.
Duymazsınız feryatları, görmezsiniz kısa ama hüzünlü ağlamaları.
Hakkınızdır.
Hayranlık değil bu, beğeni değil, aşk hiç değil...
Bu, bir inançtır belki.
Mesela,
Zamanın kutsal mitolojik tanrılarının sizde toplandığını savunan bir inanç.
Ya da büyük bir hiçlik de olabilir,
Bomboş dünyanın, bomboş yaşamlarında bütün boşlukları dolduran koca bir hiçtir bu.
'Hiç' olmadı,
Olsa olsa ilahi bir kudrettir bu.
Hayalin hayatla birleşimidir,
Bütün yürekleri içinde toplayan kocaman bir yüreğin var olduğunu bilme mutluluğudur.
Belki de, bu sadece onurdur.
Sizi anlayabilmenin onuru, dinleyebilmenin, sizi duyabilmenin onurudur.
Ama hayranlık değil bu, beğeni değil, aşk hiç değil...
Hem 'aşk bu gece şehri terk etti', bütün faili meçhul cinayetler yeryüzünden silindi.
Kıssadan hisse bayım,
Bu şirk midir değil midir bilmiyorum fakat, gittikçe daha da ustalaşan kulaklarla sizi 'dinliyorum.'
Allah kabul etsin.
Sevgiyle...
9iki11 | 21:30
Mercey.
__________________
''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter;
Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın,
daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan…
Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.''