Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31 Ağustos 2011, 21:01   #3
Çevrimdışı
Ecrin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Diyarbakır Camileri




PARLI (SAFA) CAMİİ

Diyarbakır'ın kuzeybatı çeyreğinde, Melek Ahmet

Caddesi'ne kuzey yönde 150 m. kadar uzaklıktadır. Yanlarda ikişer ayağa, kuzey ve güneyde harim ana duvarına da oturan sekizgen kasnaklı, tek orta kubbeli, enine planlı kc1gir bir yapıdır (Çizim 2). Köşe ke*merlerin oturduğu üçgen bingiler, ayakları izleyerek döşemeye kadar iner. Dıştan dışa kitle 22,80x19,88 m boyutundadır. Yan köşelerde birer ufak kubbe ve ara*larında da tonozlar yer alır. Son cemaat yeri beş kubbeli olup, iç yan örtüler de dahil, yükseltilen kalkan duvarları ve dolgusu nedeniyle dışa yansımazlar. Kuzeydoğu köşede taşkın olan minare ile kitle arasında hazire kapısı vardır. Kapı üstündeki yazıt, 1513 yılında iyice onarıldığını belgeliyor. Diyarbakır'a Akkoyunlular 1401 -1515 yılları arasında egemen idiler. Yapı 15. yy.ın üçüncü çeyreğindendir. Evliya Çelebi yapıyı İpariye (Parlı) olarak tanıtır.

Yapıda siyah bazalt taşı kullanılmıştır. Son cema*at yeri ve ön yüz üst kesimi ile yan destekleri almaşıktır. Bazalt minare kaidesi, Türk mavisi çinili güzel bir geometrik panoyla son bulurken gövde artık tümüyle ve silindirik olarak beyaz taşla yükselir. Böy*lece süsleme şansı doğar.

Maksure kubbesi, sekizgen kasnak ve piramit kü*lahla örtülüdür. Alaturka kiremit kaplıdır. Dört ana yöne birer tepe penceresi vardır. Kasnak dışında ka*lan örtü yanlara akıntılı ve dolgulu olup, sular çörtenlerle akıtılır.

Harim, altta altıgen çinilerle kaplıdır. Türk mavisi ve koyusu egemen olup çin bulutu desenli su ile çev*relenir. Çinilerde değişik desenlerin yeğlendiği görülüyor.

Oldukça özenli mermer mimber, yer yer boyandığı için kirletilmiş sayılır. Taç kapısı üstünde, tek satırda "Küllema dahalen zekeriyyel-mihrap" yazılıdır.

Harim taç kapısı sade olup kemerli girintiyle yeti*nilir. Yanlarda sekileri vardır. 1,40 m. enindeki kapı

boşluğunu basık bir almaşık kemer örter. Bunu yazışeridi ve teğet kemerli bir pencere izlemektedir.

3,68 m eninde, 5,17 m. yüksekliğindeki süslü mih*rap, kubbe duvarından 7 cm. taşkındır. Yarım sekiz*gen planlı mihrap girintisi sütuncelerle başlar ve üst*te 10 sıralı mukarnas dizisiyle son bulur.

Harimin doğu ve güneyi haziredir. Soldaki Abdülcelil Kümbeti'nin yapıyla ilgisine belgeler değinmi*yor. Güneyindeki medresede, Ları hazretlerinin ders verdiği bilinmektedir. İskender Paşa Camii anlatılır*ken buna biraz daha açıklık getirmekteyiz.

LA.LE BEY (LALA KASIM) CAMİİ


Diyarbakır'ın güneybatı çeyreğinde, kendi adıyla

anılan mahallede Lale Bey ile Dörtler Sokağı'nın ke*siştiği kavşak güneyinde olup, üç kubbeli son cemaat yeri, bunun batısında, alt katı türbe, üst katı hücre, batısında minaresi olan, tek katlı, tek kubbeli, siyah bazaltla örülü kargir bir yapıdır (Fotoğraf 2). Kareye çok yakın planlı (~1O,24 m.) iç alanı kubbe örter. Dört yöne ikişer pencere yerleştirilmiştir. Türbesine hücre*nin güneyindeki merdivenden inilir. Son cemaat yerinin batısını hücreye bakışımlı olatak minare kaplar. Kuzey yüz, toplam olarak 17,77 m.'dir

Kubbesi çökmüş ve ortaya konan 2 kolonla 3 sah*na bölünen ahşap kirişlemeli yapıyı terkedilmiş bul*duk. Evler çevresini sarmış ve kitleyi kaplamıştır. Ka*mulaştırılarak boşaltıldı. Sıva raspasında köşe keme*ri özengileri ortaya çıktı. Rölöve ve restorasyonu ta*rafımızdan yürütülerek vakıflarca, ibadete açılmış bulunuyor.

Halkın kısaca Lale Camii olarak adlandırdığı yapı*yı, Diyarbakır'ın ilçelerinden Egil'in beylerinden Lala Kasım'ın yaptırdığını kaynaklar belirtiyor. Plam, Ne*bi Camii'ne (Akkoyunlu IS. yy:ın son 4. çeyreği) ve Kasım Padişah'a (~lS00, Akkoyunlu) benzer. Ayrıca

Safa Camii minaresindeki ve kuzey avlu yüzündeki yazılı kare panolardan bunun da pabuç bölü*münde vardır. Bunlar, Akkoyunlu yapısı olma şansı*nı arttırmaktadır. Şeref Han, yapıtında, Şeyh Mu*hammed'in oğlu Lala Kasım'dan övgüyle söz eder. Bu durumda, caminin, Osmanlı günlerinde 16. yy:ın 1 ilk çeyreğinde yapıldığını düşünmek (ıS1S'ten herhalde hemen sonra) doğru olacaktır. Daha önceki ca*milerde Osmanlıların gelişen kubbe yorumuyla, yerel ve özellikle Akkoyunlu ayrıntılarının karışımından söz etmiştik. Bu form (compasition), o yörede kendi koşulları içinde gelişmiş, dengesini bulmuş ve yeni dönemde de (Osmanlı) sürmesini sağlamıştır. Lala Kasım Camii bu arakesitin ürünü olsa gerekir

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat