Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Eylül 2011, 14:22   #1
Çevrimdışı
Damla
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İlk veya En Eski Türkçe Divanlar




İslâmî Türk edebiyatında Türkçe divanların ilk defa ne zaman, hangi sahada, nasıl ve kimler tarafından tertip edildiği bilinme-mektedir. Türkçe divanın teşekkülünü, tabii ki klasik şiirde Türkçenin Farsçanın hâkimiyetinden sıyrılıp kendini ede-biyat dili olarak kabul ettirebildiği devreden sonraki bir çağda aramak gere-kir. Sultan Veled'in, Anadolu'da ortaya konulmuş divanların en eskilerinden bi-ri olan ve baştan aşağı Farsça yazılmış büyük hacimli divanında tam olarak an-cak on iki gazelin yer alabildiği göz önün-de bulundurulursa doğrudan doğruya Türkçe bir divana gitmenin çabuk ve kolay olmadığı anlaşılır. Ayrıca Sultan Ve-led'in divanı tertip bakımından da he-nüz klasik divan şeklini almamış bulunmaktadır. Divanda şiirler nazım şekille-rine ve nazım nevilerine göre tertip edil-mek yerine karışık bir halde, sadece aru-zun bahirlerine ve kafiyelerinin son harf-lerine göre alfabetik bir sıra esas alına-rak bir araya getirilmiştir. Babası Mevlânâ Celâleddin'in yalnız gazel ve rubâîlerden ibaret Dîvân-ı Kebîr'i de bu ter-tiptedir. Sultan Veled kendisine onu örnek almıştır. 1320'de ölen Yûnus Emre üç ayrı şiirinde kendi divanından bahseder. Buna göre Yûnus Emre'nin Anado-lu'da Türkçe divan sahibi en eski şair olması gerekir. Ancak Yûnus Emre'yi, aruzla yazılmış şiirleri de olmakla bera-ber gerçek mânası ile bir divan şairi say-mayı düşünmek bile mümkün değildir. Divan adı altında toplanmış olsalar da çok büyük kısmı hece vezniyle olan şiir-leri, divan edebiyatının mahsulleri ara-sına hiçbir suretle konulamaz. Ahmed Yesevî'nin Dîvân-ı Hikmet'i gibi Yûnus Emre'ninkini de klasik edebiyattaki mâ-nada almak yerine, eski ve çok daha ge-niş mânası ile "içinde şiirleri toplu bir şekilde bulunduran kitap, toplu şiirler mecmuası" şeklinde anlamak gerekir.

Mevcut bilgiye göre varlığından ha-berdar olunabilen Türkçe en eski divan, XIII. asır sonu ile XIV. asır başlarında ya-şamış olan Azeri şairi Hasanoğlu'nun di-vanıdır. Devlet Şah'ın Azerbaycan'da çok meşhur olduğundan bahsettiği divanın Anadolu ve Memlûk - Kıpçak sahasında da tanındığı anlaşılmaktadır. Bugün el-de bulunmayan divanın sırf Türkçe mi, yahut şairin Farsça şiirleriyle birlikte mi olduğu hakkında bir şey söylemek müm-kün değildir. XIV. asrın ilk yarısında ya-şamış oldukları artık belli olan Hoca Dehhânî ile Şeyyad Hamza'nın divanları olup olmadığı bilinmediği gibi yine aynı ça-ğın Gülşehrî, Hoca Mesud ve diğer mes-nevi şairlerinin bu eserlerinden başka ayrıca divan sahibi olup olmadıkları hak-kında da bilgi yoktur. Ancak XIV. asrın sonlarına gelindiğinde Türkçenin en es-ki divanlarından haberdar olunabilmektedir. Nesîmî ve Kadı Burhâneddin'inkiler, Azerî edebiyatı sahasının bugün el-de mevcut ve geriye çıkabilen en eski divanlarını teşkil ederken Niyâzî-i Kadîm'in I. Bayezid adına tertip ettiği di-van da Osmanlı edebiyatının en eski di-vanı olma vasfını taşır. Veliyyüddinzâde Ahmed Paşa'nın içindeki bazı şiirleri kendine örnek aldığı bu divan XVI. asırda artık kaybolmuş bulunuyordu. Âlî Mustafa Efendi, divanın Timur vak'ası esnasında kaybolduğu ri-vayetini nakleder. Bugün Osmanlı edebi-yatı sahasının elde mevcut en eski diva-nı Ahmedî’nin eseridir. Divanın mevcut olan nüshaları, şairin Germiyan Beyliği'nden sonra Osmanlı ülkesinde yerleştiği 1390 yılı sonrasına aittir. Divanını daha önce Germiyan'da bulunduğu esnada, yahut I. Bayezid'in sağlığı sırasında ter-tip edip etmediği belli değildir. Ahmedî'ninkinden sonra Ahmed-i Dâî ve Şeyhî’nin divanları Anadolu Türkçesi'nin en eski divanları arasında yerlerini alırlar.

__________________
'Türkçe konuşmayan bir insan, Türk milli kültür, toplum ve uygarlığına bağlılığını iddia ederse, buna inanmak doğru olmaz.''
-Mustafa Kemal Atatürk.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet