Pierloti de sis
usulca kaynarken güneş
ve ısıtırken bir bardak şarabı
kusurlarımızı örtüyor sis ve pus
her sabah "o" akşamı bekliyor
koynunda bir ay sarmalayarak
bir yılan geçiyor
üşüyen otların arasından
ben dolanıyorum kıvranarak tenine
bir akrebi avuçluyorum
zehiri damarımda
onunla avutuyorum seni
olmayan seni ise gömüyorum arka bahçeme
bu bir aşk değil, bunda duygu yok
yaşamak için öldürüyorum ikimizi
bu tende bir avuç solucan
bir avuç karmaşa ve açlık
tıkabasa yokluk,ve tenim takipte
soluksuz...
sonsuz...
Elifim.. |