hakkında en çok şey yazılan,
hakkında en çok sey düşünülen,
hakkında en çok şey bilinen,
hakkında hiçbir şey bilinmeyen,
en çok şey...
en çok...
en...
en güzeli, yaşamak hayatı,
yazılanlardan, düşünülenlerden, bilinenlerden, bilinmeyenlerden bağımsız
yaşayarak öğrenmek,
bilmek,
öğrendiğini sanmak,
öğrenememek,
bilememek,
bilmemek,
bilmek istememek,
bilmek istemek sonra yine,
sonra yine yaşamak...
yaşamak...
yaşamak...
kurcalamak hayatı
"nedir bu?", diye sorgulamak
sonra sıkılmak, bunalmak
kafayı sıyırmak istememek,
gülüp geçmek yaşananlara
çaktırmadan öğrenmek,
çaktırmadan öğrendiklerini bilmemek
bilmek istememek
o ağırlığı kabullenmemek
yeniden başlamak,
yeniden öğrenmek
yeniden çaktırmadan, öğrendiklerini bilmemek
bilmek ya da bilmemek
kararsız kalmak
debelenmek
çığlık atmak!
haykırmak!
sen kimsin be hayat!
kendini ne sanıyorsun senn!
hayatima müdahale etme hayat!
beni rahat bırak hayat!
rahat bırak da hayatımı yaşayıp, öleyim!
rahat bırak da seni ölene dek seveyim!
ey hayat!