01 Ocak 2012, 20:21
|
#1 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Evlilikte Sadakat Kavramı
Evlilikte Sadakat Kavramı Evliliğin içindeki kalite değeri ne olmalı? Hayatı paylaşmak, yaşamın farkına varmak, doyumlu ve doygun yaşayabilmek… Hayat sürecini keyfe dönüştürerek iç ve dış dünyaya yansıtabilmek… Yuva ve aile olmanın ana temelinde birlikte adım atmak, yan yana ve omuz omuza durabilmek vardır. Aile olmaya adım atarken hedefler olmalıdır. Hedefe varmak içinse emek verilmelidir. Şöyle bir formül geliştirebiliriz: "Düşünce ve karar alma = Eylem = Sonuca ulaşma" Aile olmayı oluşturan unsurlar: - Yetişkin bir kadın ve yetişkin bir erkek
- Fiziksel yaşın yeterli olması
- Ruhsal yaşın evliliğe uygun olması
- Evliliğin içinde taşıdığı sorumlulukları alabilme
- Kişinin kendisine saygı duyması, karşısındaki kişiye saygısını yansıtması
- Sadakat ve sevgi
- Birbirini olduğu gibi kabullenebilmek
- Yaşamı paylaşabilmek
- Evlilikte yapılan her şeyin huzur ve mutluluğa "araç" olduğunu bilmek
- Geçmişte olanları bir kenara bırakıp şu ana odaklanmak
- Çiftlerin karşılıklı ortaklaşa kural koyması
- Birlikte yuvayı dış etkilerden korumak
Evlilikte sadakatin tanımında en önemli nokta, kendisine yapılmasını istemediğini eşine yapmamaktır. Günümüzde evliliklerdeki en büyük sorunların başında sadakatsizlik gelir. Erkeğin bu hakka sahipmiş gibi davranması ve eşini yıpratması doğru değildir. Allah canlıları tek eşlilik programına göre yaratmıştır. İnsanın doğasına tek eşliliği kodlamıştır. Evlilikte sadakat; kendine, eşine ve yuvaya sahip olmaktır. Bir ömür boyu tutarlı davranmaktır.Günümüzde sadakati ortadan kaldıran etkenlerin başında bilgisayar, televizyon ve cep telefonu gelir. Teknolojinin bize sunduğu bu aletlerin doğru kullanımında tabi ki çok güzel kazanımlar var; ancak yanlış kullanıldıklarında zarar verirler.
Bilgisayarın fazla kullanımı aile bireylerini yalnızlığa iter. Bireysel olarak odaya kapanmak ve çetleşerek zamanı kontrol edememek aile ortamını yıpratır. Danışanlarımla bu konuyu paylaşırken görüyorum ki, bazı eşler bilgisayardaki sanallığı iç dünyalarında gerçekmiş gibi yaşıyor ve gerçek yaşamıyla belli bir noktadan sonra ayırt edemiyor. Bu da sanal ortamda her şey normalmiş gibi yaşandığı hissini veriyor. İnsanın değerlerinin yok olmasına neden oluyor. Bu durumda, sanal ortamın gerçek yüzünü algılamak ve kişinin kendisine
dur diyebilmesi çok önemli.
Doğru ile Yanlışı Ayırt Etme Bilinci Bir danışanımla yaptığım çalışmada ilginç bir olayla karşılaştım. Bayan çetleşirken kendini erkek olarak tanıtıyor ve bir bayanla uzun süre yazışıyor. Karşıdaki bayan da erkek zannettiği bu bayana aşık oluyor. Aylar süren konuşmanın sonucunda ip uçlarını birleştiriyor ve aşık olduğu ve erkek andığı bayanın babasının işyerini buluyor. Erkeğin babasıyla konuşuyor ve "Ben sizin oğlunuza aşığım, onu çok seviyorum" diyor. Baba şaşkınlık içinde üç kızı olduğunu, ancak oğlu olmadığını söylüyor. Bayan bu kez daha derin bir araştırma yapıyor ve aşık olduğu kişinin erkek değil de bayan olduğunu tespit ediyor. Suç duyurusunda bulunuyor. Diğer tarafta aile kızlarının yaptığı bu hatayı hazmedemiyor ve ona baskı uyguluyor. Sonuç çok üzücü! Kandırılan bayan depresyona giriyor ve kendini dış dünyaya kapatıyor.
Kişinin sadakat noktasında doğru hareket etmesi, otokontrol geliştirmesi ve düğmeye basmayı öğrenmesi gerekiyor. Televizyon dizilerinde işlenen çarpık konular da yuva içinde bu durumların yaşanmasını tetikliyor. Görünen, duyulan ve hissedilen her şey kayda giriyor ve beyin yanlış bir şeyi doğalmış gibi algılıyor. Doğallığın getirdiği uygulamaların sonu hüsranla bitiyor. Böyle bir bedel ödememek için özsaygı korunmalı. Eşlerin birbirlerine destek vererek yaşamlarında boşluk bırakmadan dostluklarını pekiştirmeleri de önemli. Güven duygusunu eylemlerle birbirlerine göstermelidirler. Fatma Taş
AİLE DANIŞMANI |
| |