Düze çıkamazdı ya annem. kör kıtlık
çağlarından, genç(liğini) kızlığını bırakıp
sabr'ile seviştiği günlerin ardında;
sarım sarmalak öksüz bir çocuklukla...
öyle çıkmışmış hayata ve sokağa
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
ama gömüp de gök gözlü erini erkenci
avlusuna doluşan kuşlarını yemlemiş
her akşam, her akşam: tam yedi tane, yani yedi kuş...
bir türlü çıkamamış gül yüzlü bir sabaha
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
(elinde harlı asasıyla, er düşlere yatan bir adam
er gece vakitleri, su isterken bahçeleri
nur yüzlü bir ihtiyar halinde babam)
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
annem, guguk kuşu bile olamadan
yıkık yuvasında, kupkuru; pırnal unu,
nohut kavurgası, kangal kahvesi vesselam.
bilemeden dağlardan öte memleket olduğunu...
yaşamaya başlamışlar bu acıhayatı annemle babam.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
annem yine; ben eskiz halinde sekiz'inci,
dokuz doğurmuş, yalnızlığını da sayarsak on...
şimdi, bilir misiniz hangi şehre gidemez annem
yalnızlığıyla çocukluğundan.
Osman NAMDAR