Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Şubat 2012, 20:48   #1
Çevrimdışı
Ecrin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Çocukların sorunlarında bilimsel olmayan tedaviler (Prof. Dr. Bengi Semerci)




ÇOCUKLARIN SORUNLARINDA BİLİMSEL OLMAYAN TEDAVİLER

Prof. Dr. Bengi Semerci
Çocuk-Genç ve Erişkin Psikiyatristi

Hasta olmak zordur. Çoğu kez doktora gitmek, ilaç kullanmak, kontrole gitmek hem zor gelir,
hem de yorar ve endişelendirir. Hele bir de hastalığınız zor, uzun süreli bir hastalıksa kaygınız da,
sıkıntınız da artar. Hasta olan çocuğunuzsa durum daha da zordur. Çocuğunuza konulan tanı
hemen tedavi olamayan, ömür boyu sürecek olan ya da çaresiz denilen türde ise ailenin duyguları
çok karışır. Daha çabuk çözüm getirecek, çare olacak herşey, herkes denenmeye başlar. Bu
araştırmalar sırasında doğruyu bulmak kadar, yanlışı bulmak da olanaklıdır. Özellikle
denetlemenin çok iyi olmadığı, henüz yasaların engel olamaması nedeniyle bilimsel olmayan
yöntemlerin mucize gibi basında kolayca tanıtılması, üstelik bunların dürüstçe reklam adı altında
değil de, bilimsel yöntem gibi sunulması sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunların en önemlisi
çocukların elde olan, yapılabilecek tedavilerden mahrum kalmaları, gecikmeleridir. Bazen bu
gecikmenin sonuçları çok ağır olmaktadır. Yersiz umutlara kapılıp, uğranan hayal kırıklıkları,
büyük maddi kayıplar ve bu nedenle sonra gerçek tedavilerin ve gerekli bakımın yapılmasında
çekilen sıkıntılar gittikçe artmaktadır. Her alanda olan ve umut diye sunulan bu bilimsel olmayan
tedaviler psikiyatri alanında da vardır. Hem çocuklarda, hem de erişkinlerde ileri sürülen, ama
bilimsel etkinliği kanıtlanmamış yöntemler vardır. Bir de NLP gibi başka amaçlarla uygulanan
yöntemlerin, her türlü hastalık tedavisinde, üstelik hastalık tanıma ve tedavi etme eğitimi, yasal
hakkı olmayan kişilerce kişilerce uygulanması söz konusudur.
Çocuk ruh sağlığı alanında özellikle iki sorunda benzer tedavilere ilişkin sorularınız çok sık
geliyor. Otizm ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu konusunda uygulanan ve çare olduğu
söylenen bu bilimsel olmayan yöntemleri gözden geçirelim.
Bazı yiyeceklerin ve diyet programlarının Otizm ve Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
üzerinde etkinliği olduğu düşünülmüştür. Birçok anne-baba kanda şeker yükselmesi, alerji, bazı
yiyeceklerin fazla alınmasının Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu yapabileceği
düşüncesini benimsemiştir. Bu nedenle çocuklara şeker miktarı kısıtlı, boya katılmayan yiyecek
ve içeceklerden oluşan diyetler uygulamaktadırlar. Yapılan çalışmalarda, Otizm ve Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun ortaya çıkışında, kötüleşmesinde herhangi bir yiyeceğin,
vitaminin eksikliği ya da fazlalığı bulunamamıştır. Yüksek dozlarda verilen vitaminlerin soruna
iyi geldiğine ilişkin bir veri de yoktur. Ayrıca çalışmalar zaten sorunu nedeniyle sık uyarılan,
engellenen çocuklara uygulanan yiyecek-içecek kısıtlamasının yarardan çok zarar getirdiğini
göstermektedir. Naturopathic, homeopathic, herbaleklerin, bazı yağ asitlerinin, vitaminlerin ve
balık yağının ne kadar etkili olduğu bilinmemektedir. Çinko eksikliğinin dikkati azalttığı
bulunmuştur. Ancak çinko verilmesi bulguları düzeltmemektedir.
Son yıllarda beyin elektroansefalografisi ve buna bağlı görüntüleme yöntemlerini kullanarak,
biofeedback ve nörofeedback uygulamaları dünyanın her yerinde görülmüştür. Defalarca
eğitilince, hastaların beyin elektro ----olojik akımlarını değiştirerek ilaç kullanmadan sorunu
çözebileceklerini ileri sürmüşlerdir. Ancak bu varsayımlar bilimsel olarak ispatlanmamış ve
ulusal sağlık örgütlerince kabul görmemiştir. Bu nedenle Amerikan ve Kanada psikiyatri
birlikleri bu tedavileri “tartışmalı” bulmakta ve üyelerine kullanmamalarını önermektedir.
Çocukların yeterli fiziksel harekete ve spora yönelmeleri ruh ve bedensel sağlığı için çok
gereklidir. Bu her çocuk için gereklidir. Ancak aşırı hareket ettirilerek, Dikkat Eksikliği
Hiperaktivite Bozukluğu olan çocukların enerjilerini boşaltmak amaçlı yorgunluk derecesine
getirilmesi uygun değildir. Bunun Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerini
azalttığına ve eğitim başarısını artırdığına ilişkin bilimsel kanıt yoktur.
EEG bulgularına bakılarak tanı koymak ve hangi ilacın iyi geleceğini saptamak mümkün değildir.
Renkli beyin görüntüleme yöntemlerini kullanarak bu hastalıklara tanı koyma, tedaviyi seçme ve
tedavinin etkinliğini izleme gibi bir bilimsel bulgu yoktur.Sadece bu hastalıklarda değil, ruhsal
hasatalıkların hiç birinde bu tür incelemelere bakarak karara varılamaz.
Son zamanlarda artan bir şekilde hiperborik oksijen tedavisinin otizm ve zeka geriliği tedavisinde
etkili olduğu basında sıkça yer alıyor. Oldukça pahalı olan ve sadece bir kaç kişinin yapabildiği
söylenen bu yöntemin bu hastalıklar üzerinde olumlu bir etkisi saptanmamıştır.Asıl olarak vurgun
yiyenlerde, ayrıca karbonmonoksit zehirlenmesi, crush sendromu, diabetik yaralar gibi sorunların
tedavisinde kullanılan bu yöntem otizim ve zeka geriliğinde etkili değildir.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu aile, çocuk eğitimi, Otizm ise eğitim ile sonuç
alınabilen hastalıklardır.Her ikisi de tedavi edilmediğinde ve eğitim verilmediğinde çocuğun zarar
görmesi ile sonuçlanır. Ailelerin bilimsel etkinliği kanıtlanmamış önerilere zaman ve para
harcamaları çocuklara zarar vereceğinden önerilmez. Onaylanmamış ve denetlenmeyen ürünlerin
saflığı ve zarar vermeyecekleri bilinemeyeceğinden uzmanlar tarafından önerilmemektedir.
Gereksiz olarak alınan ve vücutta gereğinden fazla bulunan her şey ister vitamin, ister doğal ürün
olsun dengeyi bozar ve zarar verebilir. Bilimsel etkinlikleri kanıtlanmamış yöntemlerin en zararlı
etkisinin tedavi geciktirmek olduğunu unutmayarak, çocuğumuzu ve ailemizi umut satanlardan
korumamız gerekir..

.ALINTIDIR.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet