Askıya mı aldın bizi.
Kime kaçtın uykularımda.
Bana sustun
Kimi özledin gözyaşlarımda.
Nerene ilikledin aşkı .
Ayrılığa mı ?
Acıya mı ?
Hüzne mi ?
Yoksa ihanete mi ?
Kaç gece yalnız kaldın benim gibi hecelerimde .
Hangi hüznü yazdın,ölümün koynunda .
Dağıttım tüm sözlerimi .
Uykumu kaçırıyorsun yepyeni bir intiharla .
Düşlerime tecavüz ediyorsun, uzak dur ağlatma .
Siliyorum bu gece tüm yalnızlıkları.
Üşüyorum 4 duvar , 1 de yalnızlığın ortasında.
Ucu hep yalnızlıkmış ,sensizliğin.
Gidişinin üstü bile kalmadı ,ezildim sensizliğin altında yar .
Hangi aşka döndüysem hep taş kapı duvardı önümde duran .
3 nokta ile yaşamalıydın hayatı , anlamımı unutmazdın belki.
Yalan oluyor aşk sözleri dudağımda , sorsan bulamazsın artık bende aşkın alasını .
Gün gelecek aşıklar göreceksin , birbirinden hiç ayrılmayan.
Susup ağlayacaksın benim gibi , yalnız kalacaksın hem de ebedi.
Gelecek olan her ne ise vazgeçtim aşktan .
Taş duvar kapılara çarpmaktan , kan doldu yüreğimin mezarı
Bir tabut sıkıştırdım yüreğime
, boş bir tabut .
İçine seni bile gömemedim yüreğimde .
Gelmedin işte , yüreğim kan ağlarken .
Aşk uyanmasın diye , ayrılıklara GÜNAYDIN dedim .
Ellerimi ısıtacak bir göze ihtiyacım olsa da , aşka ara verdim gönlümün buğusunda.
Anlamadın güçsüz olduğumu ,
Dolanamıyorum kimsenin gönlünde yeniden .
Aşk’ta hep ebe sendin , beni sobelerdin.
Şimdi ise ayrılıkta 'ebede benim sobede.'
Payıma kalan yalnızlıkları aldım avuçlarıma .
Düşüyor ellerimden birer birer yalnızlığın taneleri.
Sağım ağlıyor , solum yok oluyor.
Senden aldığım aşkın adıydı ‘ Sadakat '
Yokluğunda kustuğumdu ölüm.
Aslında ben ...
Ömrüme temiz mutluluk çekeyim istemiştim .
Kirli bir ayrılık değil ....
-Yavuz Çavdar