Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Ne bir damla gözyaşı, ne yerde yaslı bir mum.
Hazin, loş odalarda ölümü sevmiyorum...
Bir çığ sesiyle nasıl inlerse bir uçurum,
Benim de öyle verecek kalbim son nefesini!
Titreyen dallarını açıp göklere kadar,
Hıçkıracak ney gibi sülün boylu kavaklar...
Talihimin göğsümde hapsettiği canavar,
Derin çatırtılarla kıracak mahpesini.
Ardımda binbir gönül, ıstırabımdan derin.
Matemini tutacak bir mukaddes kederin...
Ölümüm gösterecek dünyaya ölümlerin,
Hem en şereflisini, hem en mukaddesini!
Gözlerim çektiğimi ifşa etmese bile...
Kalbimden ayrılınca ruhum gelecek dile.
Yüz bin yıllık kâinat hummalı bir vêcd ile,
Dinleyecek ilk defa ıstırabın sesini!
Her gün bir parça daha fazla yalçınlaşarak,
Bir uçurum olunca bana sevdiğim kucak...
Fırtınalı göklerden, ölümüm andıracak...
Yıldırımla vurulmuş kartalın düşmesini!