Aciz Lugatlı Yalanlar
Mor dudaklı bir geceden düştü hüzün
Üstten iki düğmesi açık olan
Penceremden içeri,
Üşüdüm,
İlikledim seni göğsüme..
Akrep yelkovanı vurdu
Tam on ikiden,
Sahi sen hiç beni düşündün mü
İntihar ederken..?
Dilinden meme uçlarına düşerken
Yalanların
Kalçalarından yakalıyordum
Seni seviyorum denen
Mutluluk oyunlarını,
Islak saçlarından beline akan
Virüsün adına
İhanet,derdi halk
Ve ben saçlarını okşarken
Kör olmayı çok isterdim...
Şimdi,
Kim bilir göz çukurlarında
Kaç adamın bakışları gömülüdür,
Kaç bedenin teri sinmiştir
Tenine,
Söyler misin
Aklını başına toplamak için
Esrar içiyor musun
Aptal gecelerde?
Hala avuçlarında yağmur damlaları
Biriktiriyor musun?
Sahi beni özledin mi hiç..?
Merak etme;
Yokluğunda geçen günleri
Tam sol diz kapağından bıçaklayıp
Sakat bırakıyorum..
Dön artık,
Gelirken bir kaç gram esrar al,
Cumartesiyi pazara bağlayıp
Ölümü gözümüze alalım...
Bekliyorum.. Harun Tolga Peker
__________________ kar havası gibisin dışarda, içimde elmanın dişlenişi. |