| İstiridye
avuçları birbirine geçmiş
parmakları birbirine dolaşmış
iki hayalet bale pabucu gibi
parmak ucunda zarifçe salınıyorlar
gecenin şu dipsiz ve kokulu karanlığında
hangi müzik susmaya cesaret edebilir
bu dansın soluğunda
hangi dua karşılıksız, cevapsız kalır bu yakarışta
hangi yağmur damlası reddedebilir
şu duvar çatlağındaki minik çiçeğin
petallerinde bir inci tanesine dönüşmeyi
bırakın sağanaktan kaçan turnalar geri dönsünler
onların koyunlarına
şafağın kokulu soluduğunda büyüyen istiridyeler
bırakın onların şehvet terini
içe içe dokusunlar zarif inci tanelerini
|