Çevrimdışı

Gezegenimiz için tehlike çanları çalıyor. 2030 yılına gelindiğinde, artık iki gezegen bile yeterli olmayacak.

Fotoğraftaki kalp şekli, Orta Asya’nın en büyük gölü Aral Denizi’nden geriye kalanlar. Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın Yaşayan Gezegen raporu alarm zilleri çalıyor: 2030’da bize iki dünya bile yetmez.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) yayımladığı “Yaşayan Gezegen 2012 Raporu”na göre gezegenimiz için tehlike çanları çalıyor. Raporda toplumların bugünkü gibi yaşamayı ve tüketmeyi sürdürmesi halinde dünyanın kaynaklarının hızla tükeneceği belirtildi. Kuruluşun direktörü Jim Leape “Hâlihazırda dünyadaki doğal kaynakların yüzde 50’sinden fazlasını tüketiyoruz. Bu durum değişmezse, bu sayı hızla artacak ve 2030 yılına gelindiğinde artık iki gezegen bile yeterli olmayacak” dedi. Leape’e göre son 40 yılda dünyadaki biyolojik çeşitliliğin yüzde 28 oranında azaldığı vurgulanan rapor, 2050’de 9-10 milyarlık bir nüfusun yaşayabilmesi için, hayat tarzımızda büyük çapta değişiklikler yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. Leape çözümleri ise şöyle sıralıyor: “Atıkları azaltmak, daha iyi tohumlar ve toprağı işleme yöntemleri kullanmak ve yeme alışkanlıklarımızı değiştirmek, özellikle de et tüketimini azaltmak.” Bunun için de WWF, 121 ülkede, bir ülke nüfusunun tüketim miktarına cevap verebilmek için ne kadar su ve toprağa ihtiyaç duyulduğunu ölçen “Ekolojik ayak izlerini” hesapladı.

Türkiye’nin ‘ayak izi’ 68’inci

WWF’e göre 2008’de yıllık tüketim, dünyanın doğal kaynaklarıyla üretebilecek miktarın bir buçuk katına çıktı. Tüketim alışkanlıkları ve yaydıkları atıklarla doğaya en çok zarar veren ülke Katar. Katar’ı ekolojik ayak izi sıralamasının kara tahtasında BAE, Danimarka ve ABD takip ediyor. Türkiye ise doğal kaynakları en çok tüketen ülkeler arasında 68. sırada. Raporda zengin ile fakir ülkelerin ekolojik ayak izleri arasındaki farkın giderek arttığına dikkat çekiliyor.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.