Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 Mayıs 2012, 16:12   #1
Çevrimdışı
ELa__
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Stress İnkontinans




Alt üriner sistem idrarı depolar ve zamanında atılmasını sağlar. Mesane, böbreklerden gelen idrarla dolar ve işeme isteği hissedildiğinde, sosyal olarak uygun bir zamana kadar işemeyi geciktirebilir. İşeme esnasında sfinkter gevşer, mesane kasılır ve boşalır. Alt üriner sistem depolama fonksiyonunda başarısız olursa inkontinans olur. Basitçe inkontinans idrarın istemsiz kaçışıdır.

İşeme mekanizması oldukça karışıktır ve anlamak için de anatomik bilgi gerektirmektedir, ben bu yazımda nörojenik inkontinanslara hiç girmeden dünyada milyonlarca kadının yaşam kalitesini bozan stress inkontinanstan bahsedeceğim.

Stress inkontinansta idrar istemsiz olarak öksürme, fizik aktivite, ani pozisyon değişikliği gibi durumlarda kaçar, idrar kaçışı öksürme, gülme ya da fizik aktivite ile eş zamanlı olarak görülür. En büyük nedeni mesane çıkışındaki hipermobilitenin neden olduğu yetersiz mesane desteğidir. Bütün yaş gruplarındaki kadınlarda görülür, en sık 30–59 yaş arasındaki en az 1 doğum yapmış kadınlarda görülür, doğum yapmak pelvik taban kaslarında zafiyet yaratmakta ve artan pelvik basınçla kaçırma riskini arttırmaktadır.

Hayatı tehdit eden bir hastalık olmamasına rağmen, kadının yaşam kalitesini tamamen bozar, profesyonel, sosyal ve seksüel hayatını olumsuz etkiler.

Tedavide genellikle ya cerrahi olmayan ya da cerrahi tedavi olmak üzere 2 yol izlenir.

Eğer inkontinansa sistosel diye tabir ettiğimiz mesanenin fıtıklaşması eşlik ediyorsa tedavi mutlaka cerrahi olmalıdır.

Davranış terapisi ilk tercih ettiğimiz yöntemlerden biridir, hastaya alt üriner sistem ve mesane fonksiyonları, pelvik taban kaslarının rolü iyice anlatılır işeme günlükleri tutturulur, buradaki ana amaç sıkışıklık hissini normal işemeden ayırt edebilmektir.

Kegel exersizleri, biofeedback,pelvik tabanın elektriksel stimulasyonu gibi yöntemlerle pelvik taban kasları güçlendirilerek kaçırmaya mani olunabilir,ayrıca vaginal destek amacıyla bazı merkezlerde uretra etrafına doku altına hacimli materyaller enjekte edilir ama faydaları sınırlıdır.

Aşırı aktif mesane tespit edilen hastalarda mutlaka buna yönelik antikolinerjik ilaçlar kullanılmalıdır.

Cerrahi tedavide günümüzde en çok pubovaginal,transobturator slingler kullanılmaktadır,lokal anestezi ile bile takılabilmesi,iş gücü kaybına neden olmaması ve iyi sonuçları nedeniyle çoğu ürolog tarafından tercih edilmektedir,son zamanlarda cerrahinin yerini azaltabilecek radyofrekans yöntemleri de kullanılmaya başlanılmıştır.

Uluç Serim

__________________
Ruhsar
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet bizimmekan