Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10 Haziran 2012, 04:11   #1
Çevrimdışı
Liaaa
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Dr. George Tiller'in Ölümü




Dr. George Tiller, hamileliğin geç dönemlerinde de kürtaj yapılabileceğini savunan bir doktordu. Özellikle aşırı sağcı grupların hedefi haline gelen Dr. Tiller defalarca ölüm tehdidi aldı, 1985 yılında kliniği bombalandı, 1993 yılında da “Tanrının Ordusu” adlı kürtaj karşıtı muhafazakâr bir grubun bir üyesi tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu iki kolundan yaralandı. 31 Mayıs 2009'da yapılan saldırıda ise hayatını kaybetti.



Kadının kendi bedeni üzerindeki kontrol hakkının doğal bir parçası olan kürtaj, çok eski dönemlerden bu yana üzerinde tartışılan bir konu oldu. En ana hatlarıyla kapitalizm öncesi dönemlerde yeni köle ve asker ihtiyacını karşılamak, kapitalizmde de sömürülecek yeni işçi kuşaklarına duyulan ihtiyaç nedeniyle kürtaj çeşitli bahanelerle yasaklandı. Ailenin toplumun temel birimi olduğu iddia edilen bir toplum düzeninde, kürtaja yer yoktu.

Kadınların kürtaj hakkını kazandığı ilk ülke Sovyetler Birliği oldu. 1920 yılında Sovyetler Birliği’nde kürtaj tümüyle ve sadece annenin kararına bağlı olmak kaydıyla yasal hale geldi. Bunun ardından kadınların yürüttüğü mücadele sonucunda kürtaj dünyanın birçok ülkesinde bir hak olarak tanındı; ancak bu hakkın kullanılması tıbbi bakımından zorunluluktan psikolojik faktörlere varan geniş bir koşul yelpazesine bağlandı.

Türkiye’de kürtaj uzun yıllar boyunca yasaklandı. 1930’lu yıllarda Mussolini’nin faşist kanunlarından esinlenerek “Irkın Tümlüğü ve Sağlığı Aleyhine Cürümler” kapsamına alındı. 27 Mayıs 1983 tarihli 2827 sayılı kanunla, Türkiye de kürtaj 10 haftaya kadar serbest bırakıldı. Evli çiftlerde, hem erkeğin hem de kadının bu işlemi yaptırmak istediğine dair bir belge imzalanması zorunluluğu getirildi. Evli olmayan kadınlar sadece kendi rızaları ile bu operasyonu yaptırabilmektedir.

ABD’de kürtaj 1973 yılında, kadınların uzun soluklu mücadelesi sonunda yasallaştı. Ancak bütün dünyada olduğu gibi, ABD’de de kürtaj hakkı sağcı grupların her zaman hedefine aldığı bir konu oldu. Kürtaj yapan hekimler saldırıya uğradı, klinikler bombalandı. ABD’de kürtaj hakkının önde gelen isimlerinden ve gebeliğin ileri dönemlerde de sonlandırılabileceğini savunan George Tiller, bu hekimlerden biriydi. George Tiller, meslek hayatının ilk dönemlerinden itibaren kürtaj karşıtı sağcı grupların hedefinde oldu. Hakkında çok çeşitli karalama kampanyaları yürütüldü, “Tiller the Killer” (Katil Tiller) lakabıyla anılmak suretiyle kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Başta “Army of God” (Tanrının Ordusu) isimli bir kürtaj karşıtı grubun saldırılarına hedef oldu.

Bu grup sadece Tiller’i değil, dünyanın birçok ülkesinde kürtaj uzmanı kadın doğum hekimlerine saldırılar düzenledi. Tiller de bu gruba mensup bir saldırgan tarafından 1993 yılında yaralandı. 2005 yılında Bill O’Reilly adında sağcı bir televizyon programı yapımcısının saldırılarına hedef oldu. O’Reilly de Tiller’i tam 28 defa programında konu etti ve onu “Tiller the Killer” olarak tanıttı. Kongre üyelerinden Robert K. Dornan da bu tanımlaması kongrede kullandı ve “hesap gününde Tiller’in yerinde olmayı istemeyeceğini” söyledi.

Tiller’e yönelik saldırılar ilerleyen yıllarda artarak sürdü. Mart 2009’da Kansas’ta operasyonlar esnasında ikinci bir hekime danışmadığı gerekçesiyle dava açıldı. Dava kamuoyunda büyük ilgi gördü ve Tiller hakkındaki bütün suçlamalardan beraat etti.

31 Mayıs 2009 gününde, kilisede yapılan pentakost ayini esnasında George Tiller sağcı bir kürtaj karşıtı tarafından tabancayla vurularak öldürüldü. Böylelikle 1933 yılından sonra ABD’de öldürülen dördüncü kürtaj hekimi oldu. Cinayetten kısa bir süre sonra zanlı Scott P. Roeder yakalandı ve 2010 yılında ömür boyu hapse mahkûm edildi.

Son günlerde Türkiye’de de yoğun kürtaj tartışmaları yaşanıyor. Başbakan Erdoğan, kürtajın yasaklanması konusunda ısrarlı olduğunu vurguluyor. Bu her şeyden önce kadının özgürlüğüne vurulan ağır bir darbe, kadının kendi bedeni üzerinde söz hakkının sadece kendisine ait olması gerekliliği üzerinden geniş bir mücadele ağının örülmesi gereken bir saldırıdır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet