Cevap: Kırgınlık
Kırgınlık... Hayatım boyunca neden kırdığımı ya da neden kırıldığımı düşünüp durdum. Bir soruya karşın binbir türlü cevap oldu elimde. Tek bildiğim kırgınlıkların geçmediği. Tek anladığım her kırıldığımda birer birer parçalarımı kaybetmiş olmam ve bir daha da bulamamam.
Kimi insanlar gerçekten alıngan oldukları için kırılabilirler her şeye, sanırım ben sizin alıngan sınıfı içerisine koyduklarınızdanım. Bazen bilerek kırarız insaları; sırf hırsımızdan, kendimizi tutamadığımız o deliliğe yakın anlamsız sinirimizden ve gurur sandığımız ama gururun yanından bile geçmeye cesareti olmayan saçma sapan duygularımız yüzünden. Kimi insanlar vurdumduymazdır, tek bir saniye bile kıramazsınız onları, kırmaya çalışırken paramparça olan siz olursunuz.
Kimi insan kırıla kırıla kırılmaya alışır, yeni kırıklar umrunda değildir artık. Kimi insan ne kadar kırılmış olsa da alışamaz kırılmaya, her yeni kırık her nefeste batar kaburgalarına.
Kimi insan ulaşmak isteyip de ulaşamadığı şeylerin acısını çıkarır insanları kırarak. Sevmek isteyip sevemediklerinin, yapmak isteyip yapamadıklarının acısını belki de... Ben genelde canım yandığında kırardım insanları. Kırıla kırıla kırmayı öğrenmem gerekirken, kırmamayı öğrendim. Mesela annem, onu kıra kıra öğrendim kırmamam gerektiğini.
İnsan kırıla kırıla öğreniyor daha güçlü olmayı.
Çok uzun yazdım galiba, ne dertliymişim arkadaş ehah. |