28 Haziran 2012, 18:56
|
#198 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: C.
Şu 1 haftada ömrümden ömür gitti desem yeridir. Gerçekten yorulmak ve bıkmak nedir çok iyi anladım. Bir de sabrımın nasıl taştığını ve sinirlenince ne kadar asık suratlı olduğumu da öğrenmiş oldum. Zonguldak'a gittik kuzenimizi evlendirdik, hayatta oynamam diyen ben ve 2-3 kuzenim hiç oturmadık. Eh tabii topukluların azizliğine uğramamız bizi biraz üzse de bütün gece dibine kadar eğlendik. İçtiğim şarabın tadı hala damağımda, ne güzel bir şeydi o. 1 haftada tek güzel gün o geceydi, öteki günler sürekli gerginlik ve aşırı kalabalık bir de nem ve sıcak. Ankara'ya giriş yapınca toprağı öpecektim neredeyse, gözünü seveyim ben bu şehrin bir daha şikayet edersem, öleyim şuracıkta. Nemsiz şehir candır, Ankara canımdır. Bu arada ilk defa öğrenciler için alınan bir karar benim yüzümü güldürdü. YÖK'ün kararı gerçekten onaylandı, bütünleme var artık okulumuzda, yerim yer. Tarihleri de belli oldu, Eylül'de Ankara'ya döneceğim sınavlar için. Yüzümüz gülüyor vesselam. Bugün İstanbul'a yolculuğum var, kuzenimin nişanlısının annesi beyin kanaması geçirmiş, onunla olmam gerek. Hem gitmişken tatil için alışverişimi hallederim o 1-2 gün içinde, sonrada Küçükkuyu mudur nedir oraya kaçacağız toplanıp. Ardından Ayvalık'ta Bibülerin yazlığına uğrayacağız ve sonrada Datça, ardından da bir Mersin yapabiliriz. Aslında İzmir'i düşünüyorduk ama her sene yeni bir yeri keşfediyoruz kuzenim ve arkadaşlarımla o yüzden seyyah gibi dolanıp dururuz. Nin'de Hollanda'dan geliyor haftaya, ene bildiğin musmutlu olacağız biz bu yaz, biliyordum biliyordum böyle olacaktı. Neyse, çok uzun oldu kapatayım, yazmasın fazla.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |
| |