Cevap: Konu: Türkiye’de ve Dünyada E-Devlet Uygulamaları (ÖDEV)
TÜRKİYE’DE ve DÜNYADA E-DEVLET UYGULAMALARI
Bilgi toplumunda bilgi, hem kişisel bir kaynak olarak, hem de ekonomik bir kaynak olarak değendirilmektedir. Bilgi, nitelikli, sosyal ve ekonomik sonuçlar getirebilecek bilgidir. Bu tarz bir bilginin oluşumunu sağlayacak ve bu bilgiyi kullanarak üretime dönüştürecek olan ise insandır. Bilgi toplumunun merkezinde ise insan vardır. Bilgi ve onun kullanıcısı insan, 21. yüzyılın en önemli kaynağı konumundadır. Bilgi toplumu, insiyatif kullanabilen, araştırmacı, katılımcı, iletişim becerisi olan, sorumluluk sahibi ve gündemi belirleme yeteneğine sahip bireylerin oluşturduğu toplumdur. Bu açıdan bilgi toplumuna giden yolda ihtiyaç duyulan bilişim kültürüne sahip, bilgi teknolojilerini etkin bir şekilde kullanarak bilginin üretilmesi, değerlendirilmesi paylaşımı ve koordinasyonunu sağlayan bireylerdir.
Mevcut bilgiler ışığında bilgi toplumu giden yolda Türkiye’yi değerlendirecek olursak; Türkiye, bu yolda daha tam anlamıyla bireylerini (vatandaşlarını) bilişim teknolojileri ile donatamamış, kamu kurum ve kuruluşlarında sunulan hizmetlerin kalitesini arttırmak amacıyla insan faktörünü iyileştirmek için eğitmemiş, idari açıdan bu sürece liderlik edebilecek yöneticiler yetiştirememiş ve hepsinden önemlisi ardında durulacak bir vizyon ve bu vizyonu destekleyecek strateji ve mekanizmalara sahip olmadı. Bu konuda geç kalmış olduğunu söyleyebiliriz. Bu açıdan Türkiye’nin bilgi toplumu olması yolunda önünde önemli engeller yer almaktadır. Bilgi toplumunun bilgi ve insan odaklı bir toplum olması hasabiyle bilgiyi üretebilecek ve kullanabilecek insan gücüne ihtiyaç duymaktadır. Fakat ne yazık ki Türkiye gibi ülkeler hala gelişmişliği yada başarıyı kişi başına düşen milli gelirle ölçme noktasındayken, dünyada gelişmişlik düzeyini belirlemede, “dijital uçurum” olarak tanımlanan ve tamamen bilgiye ulaşabilme yeteneği ve gücüyle ölçülebilen bir sisteme doğru geçilmektedir. Bu açıdan bireylerin değişime ayak uydurabilmeleri için öncelikle gelişmeleri, en azından “bilgisayar okur-yazarlığı” olarak tanımladığımız yeteneğe sahip olmaları gerekmektedir.
Bilgi çağını yakalama arzusunda olan, Türkiye gibi ülkeler için hızlı karar alma süreçleri, siyasal istikrar ve gerektiğinde risk alabilen liderlerin mevcudiyeti çok önem arz etmektedir. Çünkü bu tip ülkelerde bilgi teknolojileri alanında gelişim öncelikle bir kaynak sorunundan çok bir vizyon ve liderlik sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de internet kullanımının yaygın olmaması, evlerdeki kişisel bilgisayar sayısının azlığı, işletmelerin sınırlı miktardaki bilgisayar kullanımı en önemli engel olarak önümüzdedir. Türkiye genelinde bir seferberlik başlatılarak her bir evin, işletmenin ve kurumun bilgi ve iletişim teknolojileri ile donatılması ve bireylerin temel anlamda bilgisayar-okur yazarlığının önündeki engeller kaldırılarak e-Türkiye olma yolunda her bir kamu kurumuna, her bir işletmeye ve her bir bireye bir vizyon belirlemeli ve bu çalışmalara liderlik edebilecek bilişim kültürüne sahip bireyler yetiştirmelidir.
e-Türkiye yolunda öncelikle Türkiye’de yer alan bireylerin her birinin e-birey olabilmesi için gerekli altyapı ve çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu bakımdan e-devlete giden yol e-kurumlardan, bu kurumlarda görev alan e-memurlardan, e-ticaret ile sanal aleme taşınan işletmelerden ve bu hizmeti talep edecek e-bireylerden geçmektedir. Fakat ne yazıktır ki bu topluma yön vermesi gereken k----- yer alan bürokratların bir çoğu, üniversitelerimizde yer alan akademisyenlerin büyük bir kısmı, işletmelerimizde yer alan yöneticilerimizin çoğu bilgi teknolojileri açısından yeterli imkanlara sahip oldukları halde e-birey olamamışlardır. Doğal olarakta vatandaşımızın bu konuda bir ilerleme göstermesi beklenemez. e-Türkiye meselesi, kamunun büyük bir kısmında, üniversitelerin tamamında ve işletmelerin çoğunluğunda bilgi teknolojileri adına her türlü imkanın bulunması veya gerekli altyapının kolaylıkla sağlanabilmesinden ötürü kaynaktan çok liderlik ve vizyon sorunu olarak gene karşımıza çıkmaktadır. Bu birimlerde mevcut bilgi teknolojilerini ve donanımlarını etkili bir şekilde kullanabilecek yada bu kurumlara ve işletmelere bu yönde ışık tutabilecek yetişmiş bireylerin sayısının azlığı ve bu kişilerin yönetici ve idarecilerinin bilgisizlik ve ilgisizliklerinden ötürü göstermiş oldukları aktif yada pasif direniş sonucunda sistemin tıkanması ile sonuçlanmaktadır. |