Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Haziran 2012, 15:39   #3
Çevrimdışı
KLoPaTRa
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Konu: Türkiye’de ve Dünyada E-Devlet Uygulamaları (ÖDEV)




Başta verdiğimiz e-devlet tanımının ışığında, e-devlet gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle bireyleri talepkar olması sonucunda ortaya çıkan bir modelin ürünüydü. Şu an mevcut teknolojiler ülkemizin elektronik devlet yapısına geçmesi açısından fazlası ile yeterlidir. Fakat bu geçiş sürecini sağlayabilecek ne vizyon sahibi liderler, ne de bu sürece strateji geliştirebilecek bilgi teknolojileri ile donatılmış akademisyenler, ne de bu yapıyı kurgulayıp oluşturabilecek mekanizmaları yer almaktadır. Bunun da ötesinde dışarıdan mükemmel bir e-devlet modeli getirilip kurulsa bile bunu kullanabilecek ne yetişmiş bireyimiz ne de yeterli araç, gereç ve alta yapımız yer almaktadır. Günümüzde tam anlamıyla otomatikleşmiş gibi görünen işlemler bile çeşitli safhalarda insan çabasına, kavrayışına yada yorumuna ihtiyaç duymaktadır. İşlenecek verinin toplanması, işleme sürecinin tasarımı, çıktılarının değerlendirilmesi ve nihayet karar aşamasında yorum ve karar süreci, en az bilginin kendisi kadar ve hatta bazı durumlarda bilginin kendisinden daha fazla önemli olabilmektedir.

E-devlet sürecinde işlemlerin elektronik ortama taşınmasında bilgi ve iletişim teknolojileri aslında sadece bir araçtır. Bu noktada temel hedef bilgi işleme kapasitesi yüksek , acil karar alabilen ve ihtiyaçlara hızla cevap verebilen devlet yapısının oluşturulmasıdır. Bu hedefin gerekleşmesi için öncelikle idari yapının değişime uğraması ve kamu kuruluşlarında sunulan hizmetin kalitesinin artması için burada çalışan bireylerin yeni devlet yapısında görev alabilecek hale getirilebilmesi için bilgi ve iletişim teknolojileri ile donatılarak eğitilmesi gerekmektedir. Bunun yanında sistemin kullanıcı ve müşterisi rolündeki vatandaşların ise başlatılacak bir seferberlikle bilgisayar okur-yazarlığının arttırılması, bilinçlendirilerek sisteme güven duymaları sağlanmalı, gerekli araç ve gereçleri alabilmeleri içindesteklenmelidirler. Böylece bireylerin toplumsal süreçlerde katılımcılığının artması, daha hızlı işleyen bir demokratik yapının oluşturulması ve sürdürülmesi sağlanacaktır. Yerel ve ulusal içerikli kararlara katılan birey, sorunların hızlı ve kolay bir biçimde çözülmesinde etkin rol oynayacaktır. Katılımcı demokrasiye giriş en basit yolu ise bireyi internet ortamına taşımakla olacaktır.

Singapur ONE projesi e-devlet yapılanması açısından çok güzel bir örnektir. Singapur hükümeti e-devlete geçişi hızlandırmak ve bürakrasiyi ortadan kaldırmak için vatandaşlarını teşvik etmek amacıyla gelir düzeyi düşük olanlara uygun fiyatlı bilgisayar alma imkanı sunarken, yaşlılarada ücretsiz eğitim vermektedir. Çocuklar için ise ilkokul seviyesinden itibaren yetiştirerek bilişim teknolojileri ile donatılmasını hedeflemektedir. Singapur ONE projesi ile yetkililer çok iyi bir noktaya değinerek bireylerdeki değişimin bi gecede gerçekleşmeyeceğini belirterek; elektronik dönüşümün yanında zihinsel dönüşüm içinde alt yapı oluşturmuşlardır.

Bireylerin gelişinin öneminden sonra e-devlete geçiş sürecinde kamuyu ele alacak olursak; Öncelikle ülkenin beyni konumlarındaki üniversitelerde yer alan akademisyen, araştırmacı ve öğrencilerin çalışmalarında etkin bir şekilde interneti kullanmaları için gerekli alt yapının oluşturulması ve bu teknolojiyi etkin olarak kullanamayanlara gerekli eğitimlerin verilmesi için hizmet birimlerinin oluşturulması gerekmektedir. Diğer kamu kuruluşları için, bu kurumlarda yer alan bürokrat, yönetici ve çalışanlara yönelik bilişim kültürüne adapte edecek eğitim programları uygulanmalıdır. Çünkü, bu konuda yeterli bilgi potansiyeline sahip olmayan bürokrat, yönetici, idareci ve çalışanlar konu ile ilgisiz kalmakta, zaman zaman aktif yada pasif direniş göstererek sistemi tıkamaktadırlar.

Bu açıdan ele alındığında kamuyu modernize etme yolunda iki anahtar unsur söz konusudur. Bunlar; güçlü ve açık liderlik ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin stratejik kullanılmasıdır. Değindiğimiz konulardan da anlaşıldığı üzere, Türkiye’nin bilgi toplumu haline gelmesi ile birlikte diğer sorunlarını da aşması, yeniden yapılanması, gelişip kalkınması ve bilgiyi üreten ve etkin kullanan bir ülke olması çok daha kolay olacaktır. Son olarak şunu belirtmekte fayda var; Bilgi toplumunda esas olan insandır. Eğitim ve öğretim yaklaşımımızı gerekli şekilde değiştirmezsek tünelin sonunda görünen ışık bize doğru yaklaşmakta olan bir trenin ışığı olabilir.

E-devlet kavramı değişik kişi ve gruplara değişik şeyler ifade etmektedir. Örneğin Perri 6 (2001: 7) e-devlet kavramını elektronik ortamda kamu hizmeti sunumu, elektronik demokrasi ve elektronik yönetişim olmak üzere üç değişik boyutta tanımlamaktadır. Tüm bunlara ek olarak teknolojinin baş döndürücü hızdaki değişimi e-devlet kavramının tam olarak anlaşılmasına, bu alandaki kuram ve uygulamaların sınırlamalarını ve yarattığı fırsatları tam anlamıyla kavramamıza fırsat bırakmamaktadır (Prins, 2001: 1). Bu nedenledir ki e-devleti sadece şeffaflık, karşılıklı etkileşim, katılım gibi belirli bir alandaki uygulamasına dayanarak tanımlama çabaları yaygınlık kazanmaktadır. Örneğin, ABD Enerji Bakanlığındaki elektronik bilgi akışını inceledikleri çalışmalarında Whitson ve Davis (2001: 79) e-devleti sadece maliyet üzerine yaptığı olumlu etki çerçevesinde tanımlamışlardır.
Üçüncü ve son olarak, e-devlet kavramı için anlamlı bir içeriğin yanı sıra “bilgi yönetimi” veya “bilgi toplumu” kavramları gibi moda bir kavram olmanın beraberinde getirdiği olduğundan kapsamlı ve önemli görünme durumu da sözkonusudur. Bu tür bir ‘kavramsal kofluk’ e-devlet uygulamalarından insanların beklentilerini gerçekçi ölçülerin yukarısına çekmekte ve bu kavramın sırf moda olduğu için tartışılması ve uygulanması gibi bir durum ortaya çıkartmaktadır. Öte yandan, moda bir kavram olmanın kişi ve kurumları daha kolayca harekete geçirme anlamında olumlu bir yönü de vardır.
Aslına bakılırsa e-devleti günümüzün moda yönetimbilim kavramı olarak gören bakış açısı, e-devlet faaliyetlerini gerçek bir ihtiyaçtan doğan ve bu ihtiyaçla ilgili sorunlara çözüm getiren bir süreç olarak gören bakış açısının alternatifi değil, tamamlayıcısı olabilir. Örneğin Yıldız (2003) çeşitli bakanlıklarda gerçekleştirdiği ve toplam on e-devlet projesinin çalışanları ve bu projelerin yoneticisi olan ve/veya projeler hakkında bilgi sahibi 30 küsur bilişim sektörü üyesi ile yaptığı görüşmelerin ve topladığı kaynakların analizinin sonucunda e-devlet projelerinin ulusal ve kurumsal ihtiyaçlara yanıt vermenin yanısıra Avrupa Birliği ile bütünleşme, kurumlararası rekabet veya son teknolojiyi kullanma kaygısı gibi kısmen sembolik nedenlerle de gerçekleştirildiği sonucuna varmıştır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet bizimmekan sohbet odaları