Yanında uyumaktan nefret ediyorum, zaman boşuna gidiyor sanki.
Ayakkabı tokan, bilekliğin, ojelerin ne bileyim senin her daim yanında olan bir eşyan olmak istiyorum.
Bana söz ver beni bırakma, sevmiyor olsan bile beni bırakma, gitme sakın yanımdan.
Yatarken bana arkanı döndüğünde bile özlüyorum seni..
Yokluğunda kafayı yerim ben, her zerreni özlüyorum, yanımda yokken kafayı yiyorum.” dedikten, tam tamına 29 saat 15 dakika sonra beni terk etti.
Bir kişiyi gideceğini, canını acıtacağını, seni milyon kez kıracağını bile bile sevmek!
Aynen diyetteyken pasta yemek gibi.
Sonrası vicdan, kendine acıma, kızma, zamanı geri alsaydım derdi, sonrası pişmanlık.
Pucca*