Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: 17 Ağustos 1999 Unutmadık.
' Depremde Yitirilenlere Mektuplar - II
İlker, Mustafa, Zeynep, Burak, Hasan, Ali, Mehtap, Yasemin, Zehra, Hakan, Semih , Aslı abla, Metin amca, Bakkal niyazi, Esma teyze, Muhtar ziya, Mehmet dede, Hayriye Teyze...GÖLCÜK..İZMİT..Sesimizi
duyan var mı ?
11 Sene geçti ve biz sizleri çok özledik, kulağımızdan hiç eksik olmuyor o son sözünüz ?- Sesimi duyan var mı ?
@ yasemin...
Nasılsın mahallemizin en güzel kızı..Tüm güzel şeylerin sonu senin gibi erken bitiyor sanırım bu şehirde. Senden sonra güzel birşey olmadı ki hiç. İlk okul yıllarımın yaşayan hayali, bu şehrin sokaklarında hayalinle yaşayalı tam 11 sene oldu. 11 seneye ne hayatlar sığardı kim bilir.
Biliyorum gittiğin yerlerden bizi, mahallemizi, çocukluk anılarımızı, hiç gelmeyen geleceğimizi, ilkokul yıllarımızı, güzel günlerimizi, sen gittikten sonra yaşadıklarımızı, o neşe dolu mahallemizden eser kalmadığını, mahallede sana hava atmak için yariş tuttuğumuz mahallemizin çocuklarını, herşeyi herkesi izliyorsun biliyorum..
Yasemin..İlkokul arkadaşım, Seni çok özledim.. Sıra arkadaşım olduğun hallerden tut, o çocuk ruhumda sana olan duygularıma kadar, tüm benliğimle özledim.. Sürekli kavga eder dururduk küçükken, ben seni erişilmez görür, sürekli saçını çeker ağlatırdım seni.
Konuştuğun çocukları döver, bir sahiplenme havasına girerdim. İlkokul yıllarının o bitmek bilmeyen tenefüslerinde hem top peşinde koşar bi gözümlede seni takip ederdim. Sınıftan sınıfa gezer, bana bakın lan o kıza yan gözle baktığınız görmiyeyim diye yaptığım açıklamalarla gözünden her ne kadar düşsem de yinede bir başkaydı be o yıllarda sana karşı bunları hissetmek.
Yıllar geçmiş okullar kapanmış, yaz tatili gelmiş, bizler büyümüştük.. Artık mahallede kutu kutu penseler yerine, aşk oyunları oynanmaya çoktan başlamıştı bile.. Artık en sevdiğin oyun hangisi yerine, en sevdiğin şarkı ne diye sorulur olmuştu. Yaz akşamları bir başka güzel olurdu. Hava kararır, sivri sinekler mahalleyi rehin almaya başlamışken, uzaktan duman arabası görülürdü. Unutmadın dimi hani şu sinekleri öldürmek için kamyonetin arkasından duman salarlardı mahalleye, bizde peşinden delice koşardık.. Seni görürdüm sonra mahallenin başında, deli gibi ne koşuyorsun der gibi öfkeyle bakardın, utanırdım, yanaklarım kızarır kolumun kenarıyla terleyen yüzümü silerdim...
Her akşam tüm mahalle parkta toplanırdık. Her gece uzaktan uzağa bakışır ama bir türlü bir araya gelipte konuşamazdık, ne konuşcaktık ki zaten çocuktuk..Öyle baksak bile yeterdi akşam olur yatağa girerdik, o bakışmaların etkisiyle uyur, büyüyüp giderdik..Ağustos'tu.Sıcak'tı..Bir gün bana gelip dedin ki annemler köye gidiyor, o an üzülmüştüm seni göremicem diye, ama sen hemen anladın ve dedin ki korkma ben gitmiyorum amcamlara bırakacaklar beni dedin..
Sevinmiştim delice hatırlıyorsun değil mi ?
Sonrasında o güne kadar ki yaşantımın en güzel anı yaşanmıştı yanağıma o öpücüğü kondurduğunda, akşama parkta görüşürüz dediğinde ben hala orada öylece gülümseyerek donup kalmıştım.
Elim yanağıma uzandı, belki dakikalarca öyle kaldım... Çocukken ne kadar da masumduk.. Akşam olmuştu hemen parka koşmuştum, o akşam daha bi güzeldin sanki, giydiğin o beyaz elbise seni adeta bir melek gibi yapmıştı..
Demekki cennete gideceğini anlamış o akşam o elbiseyi giymiştin..Şimdi hatırlıyorum da başka açıklaması gelmiyor o akşamki güzelliğinin.. Sen bir melektin ve cennete yolculuğun erken başlamıştı..
O akşam gülüyor, oynuyor yanıma geliyor, şakalar yapıyordun.. Belki de annenler yok ondan bu kadar rahat davranıyordun, bi ara yanıma geldin, yarın sana hatıra defterimi vereceğim bana bişiler yazarsın dimi diye sormuştun.
Benim dilim damağım kurumuş tabi tabi yazarım diye kekeleyerek cevap vermiştim..
Hani şu ilk satırlarında " bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdıgın için teşekkür ederim " diye başlayan hatıra defterleri..
Dünyanın ikinci harikasıydı sanırım benim için senin defterine birşeyler yazmak.
O gece acaba ne yazsam diye düşünmekle geçti, ama o gecenin sabahı olmamıştı senin için...
Hani beni öpmene sebep olan o köye gitmeme sebebine üzüleceğim bir sabaha uyanacağımı nerden bilebilirdim ki..
Keşke annenlerle köye gitseydin de şuanda burada olsaydın..
Sabah'tı.Sıcağı hissetmiyordum..Koşarak gittim amcanların sokağına..
Birileri sizin sokaktaki apartmanları çalmıştı heralde, ortalıkta hiç birşey yoktu, feryatlar, ağlamalar, haykırışlar. elleirmle kulaklarımı kapayıp acı gerçekle yüzleşmek için adımlarımı atmaya devam etmiştim...
Amcanların apartmana geldiğimde konuşulanlara kulak misafiri olmuştum. Binadan hiç kurtulan olmadığını söylüyordu. O an bende o apartmana gömülmüştüm sanki. İnanmak istemiyor bir yandan da dinliyordum, hele o konuşma yokmuydu işte o an bitmiştim." muhsinlerin yanında yeğenleri varmış meğersem, kızı sabah bi çıkardılar. bembeyaz bi elbise, elinde yüzünde bir çizik dahi yok, yüzünde tatlı bir tebessüm hayata veda etmiş ama arkasında kalanlara gülücüğünü armağan ediyordu" diye...
Şimdi ben ne zaman gülsem senin gülüşün gelir aklıma, bazen en kötü hissettiğim anlarda bile senin ölürken bile bu hayata gülüşün gelir ve unutur giderim tüm dertlerimi...
Enkazın üzerinde diz çökmüş acı acı ağlıyordum, en son o zaman ağladım sanırım hıçkıra hıçkıra, tuzlu gözyaşlarım toz toprağa karışmış, ellerim grileşmişti. Nedeen Neden diye haykırıyordum, bir yandan da ellerimle enkazı kazıyordum, ellerim kanıyordu ama hiç farkında değildim...
Birden bi kağıt parçasına çarptı ellerim. kağıt kan olmuştu.. O kalbin kadar temiz kağıt parçası senin defterindi...Kapağı kopmuş çoğu sayfası yıpranmıştı. Son sayfaya geldiğimde ise nutkum tutulmuş, gözyaşlarım akmaz olmuştu..
17 Ağustos 1999 - 01:16
Bügün onunla konuştum, ne tuhaf çocuk yahu. Ben bir adım atmasam kendi geleceği yok. Şuan amcamlardayım. Yarın sabah ilk işim defteri ona vermek olacak. İnşallah bana olan aşkını itiraf eder. yoksa elimden çekeceği var bu çocugun..Sayfanın devamı yoktu, yırtılmıştı. Belkide giderken sen götürmüştün.Arka sayfada ise bana ayırdığın bölüm vardı..Başlığını atmıştın bile..Yakışıklım' a Özel diye...
Parçalar halindeki defterin hala bende, bana kalbin kadar o temiz sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim. Henüz birşey yazmadım deftere, Seni bekliyorum, dönmeni, sana olan aşkımı gözlerine bakarak söylemek için...
Not : Yakışıklın seni çok özledi...
' Depremde Yitirilenlere Mektuplar - II
Hakkı ÇAĞMAN |