Ey Hayat...
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Varsın karanlık geceler yokluğuma ağıt yaksın,
sahte sevgilerle avutsun hicranımı zaman...
Kaç yıldır ki, yaşamın uğramadığı mezarlıklar gibiyim,
içime binlerce ölü gömülü.
Dolaşıp duruyorum ağaçların dökülmüş yaprakları arasında,
sonbaharın sarı soluk yüzüne sürüyorum yüzümü yaprak yaprak...
Ağaçlara baktıkça nedenini bilmediğim ama acısını,
duyduğum sararmış hüzünler kaplıyor içimi.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bilmem bu kaçıncı çığlığımdır ey hayat,
sesimi duyuramadığın .
Bilmem bu kaçıncı imdat...
Şimdi vurulmuş bir kuş kanadı gibi duygularım,
sığınacağım dal da yok.
Yıpranmış, paralanmış eski bir giysi gibi duruyor üzerimde ömrüm...
Her ihanet onulmaz bir yara açtı yüreğimde,
ne yapsam durmuyor kanama. Kahretsin...
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
İçimin yaşayan sevinçli yanını öldürdüler ey hayat,
hüzne bulandı her yanım, ben ki sevinç rüzgarları doluydum,
bir zamanlar sevgi dağlarında, sevgi eserdim gece gündüz yüreklere,
yüreklerden dağlara, ormanlara, sokaklara.
Şimdi ihanetin kara bulutları kaplamış göğümü,
güneşli günlere hasretim ey hayat...
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Ellerine kapanıyorum şimdi, anla beni, al beni...
Bir sonbahar yaprağı gibi bekletme son yaprakta.
Bırak alıp götürsün beni sarı yapraklarıyla sonbahar rüzgarları,
yapraklar gibi savurup savurup götürsün uzaklara...
Bir varmış bir yokmuş diye başlar bütün masallar.
Ellerim soğuk şimdi üşüyorum, bedenim,dudaklarım buza dönmüş...
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Yokumsa beni ey hayat, doğmamış gibi...
Sayki hiç yaşamadım, tatmadım, acıyı, ihaneti.
Masalım da olmadı sonu mutlulukla biten.
Gökten üç elma düşmesini beklemiyorum artık,
yorgunum ey hayat, yorgun...
Alıntı