11 Mart 2013, 14:35
|
#1 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Abdülhamid Han'in Hamiyeti
ABDÜLHAMİD HAN'IN HAMİYETİ Abdülhamid Han'ın uzun yıllar mâbeyn kâtipliğini yapmış Tahsin Paşa,
hâtıralarında anlatıyor: Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
-Bir akşamdı. Mabeynde nöbetçi olarak ben kalmıştım.Gelen mektup, telgraf,
rapor ve tezkerelerin listesini tertipleyip huzura çıkmak üzereyken bir
telgraf geldi. İstanbul'da Laleli postanesi memurlarından birinin Yıldız'a
çektiği bu telgrafta, karısının o gece doğum yapacağı, doğumun çok zor
olacağına dair doktorlar tarafından dikkat işareti verildiği, elinde
hiçbir vasıta bulunmadığı ve Merhamet-i Şâhâneye sığındığını bildiriyordu.
Bu telgrafa kıymet vermedim ve onu listeye almadım. Huzurda Padişah, âdeti
icabı her şeyi ayrı ayrı gözden geçirdikten sonra ilâve etti:
-Başka bir şey var mı?
Telgrafı söyledim ve arza değmeyeceğini düşünerek listeye almadığımı
arzettim. Emir verdi:
-Hemen getiriniz.
Getirdim... Dikkatle okudu ve derhal mütehassis bir tabip ve bir yaverle
doğru Laleli'ye giderek doğumu kontrol altına almalarını, benim de
kendilerine refakat etmemi ferman etti.
Gittik ve işimizi bitirip sabaha karşı döndük. Bir de ne görelim?! Hünkâr,
bahçe üzerindeki odasında, ışıkları açık, cama vurarak bizi çağırmıyor mu?
Sabaha kadar uyumayıp bizi beklediğini anladık. Neticeyi sordu. Doğumun
zor olduğunu, fakat müdahaleyle kadının
kurtulduğunu, çocuğa 'Abdülhamid' isminin verildiğini, 'ihsan-ı Şahane'nin
de aile reisine teslim edildiğini ve adamın ağlayarak ömür ve devletlerine
dua ettiğini anlattım. Bizi ayakta dinledi, sadece rahatladığını gösteren
bir 'oh' çekti ve sabah namazına durdu. |
| |