Yas Günlüğü - Roland Barthes
Roland Barthes'ın annesinin ölümüyle beraber iki yıl boyunca doldurduğu fişlerin toplamından oluşan Yas Günlüğü, içten bir sevgiyi göstermesinin yanı sıra o dönem yazmaya başladığı yapıtların izlerini de taşıyor. Burada okuyucu, hem bir anne ve ona duyulan sevgi ile ölümünün yarattığı keder hem de Barthes'ın yaşadığı gerilimle yüzleşiyor.
'Şimdiyse cesaret yaşamayı istemek demektir...'
Roland Barthes
Sartre'ın Edebiyat Nedir? adlı kitabının satırları arasında gezindiğimizde şu cümleyle yüzleşiriz: 'Herkesin kendine göre bir nedeni vardır yazmak için. [Yazmak] şunun için kaçış öbürü için ele geçirme yolu. Ama insan keşişliğe, deliliğe, ölüme de sığınabilir; ele geçirme silahla da yapılabilir. Neden ille de yazmak?'
Buna herkesin kendince vereceği bir yanıt vardır elbet. Kaçmak için yazabilir insan, kovalamak için de; unutmak ya da hatırlamak adına da. Felsefeci, göstergebilimci, edebiyat eleştirmeni, edebiyat ve toplum teorisyeni olan; Sorbonne'da öğrenim gören, Collége de France'ta göstergebilim dersleri veren Roland Barthes'ın Yas Günlüğü'nü nereye koymalı o zaman? Yazdığı onca metin arasına bu günlüğü sıkıştırır; onun oluşturulma nedeni ölümdür. 25 Ekim 1977 günü, 62 yıldır birlikte yaşadığı annesi ölür. Benliğindeki çöküntüyü satırlara döker.
Barthes, annesinin ölümünün hemen ertesinde, 26 Ekim 1977'den, 15 Eylül 1979'a kadar bu günlüğü tutar. Aynı zamana denk düşen pek çok yapıtının izine rastlamak da mümkündür bu sayfalarda. |