son vedam / dı
ahdımdı yüreğimi sıvadığın balçıklar arasından ışıldamak
yeni güne salt umutlarla başlayıp
ümitleri bir tespihe sıralamak. . .
açmadın çaldığım kapıları
kapına göz pınarlarımı bıraktım
her damlası vurdu avlularına
gümüş tentelerinden damladı sevinçlerim
yüzünden süzüldü bir çok defa
kafanı kaldırıp bir kez bile bakmadın. . . acın hangi dilde acıtmaz?
söyle de onu yazsın kalemim
çekilecek acı kaderde kalmaz
eminim. . .
yaramdı gönlünün yaren oluşu bilmediği coğrafyalarda
fethettiklerin kara bulutlarca işgal edilirken
fethedemediklerinin sancısı vardı karnında
yetemedim
gözünde büyüttüklerine
yetemedin
bu yangını söndürmeye...
son vedam / dı şiirlerimle ellerinin arasına buruşturup bıraktığım
kalbinin nasır tutmuş yanlarını
bileyledi mi söz yaşlarım?
bu aşkla birlikte küllenemedi yazık
kapında nöbet tutan gözyaşlarım..
__________________ kar havası gibisin dışarda, içimde elmanın dişlenişi. |