Yalnız Kaldığın Karanlıklar
Yalnız Kaldığın Karanlıklar
Kimse asla bilmez
Gözlerinden akan yaşların kıymetini.
Bazen değecek birine
Bazen gidecek birine
Bazen de sebepsiz yere dökülür.
Değmeyecek biri olduğu zaman
Hele ki o ellerin
Artık bir başkasına ait olduğunu anladığın an
Yıkılır dünyan.
Unutma !
Gözlerinden akan yaşlar kadar
Islatmaz yanaklarını hiç bir yağmur.
Ve
Başkasına ait bir tene dokunduğun kadar
Kirletmez ellerini hiç bir çamur.
/
Karanlığın ortasında yalnız kalırsın.
Sığınacak hiç bir liman bulamazsın.
Her satırda ismini ararsın.
Fakat kendine bile rastlayamazsın.
Unutma !
Yalnız kaldığın karanlıklar kadar
Siyah geçmez hiç bir gece.
Ve
İçinde onun ismi geçmeyen cümleler kadar
Anlamsız gelmez hiç bir hece.
/
Gitmek istersin çok uzaklara.
Ama dermanın bile olmaz ayağa kalkmaya.
Bir nefes ararsın
Biraz ses...
Ama herşey yabancı gelir sana.
Unutma !
Gece ansızın dalıp gittiğin hayaller kadar
Götürmez seni uzağa hiç bir yolculuk.
Ve
Sevdiğin insanın nefesi kadar
Huzur vermez bedenine hiç bir soluk.
/
Tutunacak tek dalın eski anılar olur.
Onlara bakıp bakıp efkarlanırsın.
Kimseye anlatamazsın derdini de
Hep içine atarsın.
Başka rüzgarlara kapılmak istersin.
Başka kalplere sürüklenmek...
Ama istesende yapamazsın!
Unutma !
Eski resimlerde gördüğün mutluluk kadar
Yakmaz canını hiç bir acı.
Ve
Sevdiğinin kalbindeki ufacık yer kadar
Yükseltmez seni hiç bir baş tacı.
__________________ kar havası gibisin dışarda, içimde elmanın dişlenişi. |