14 Mayıs 2014, 19:39
|
#1 |
Misafir
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Padişahlar ve Anneler
Padişahların validelerine karşı son derece hürmetkar davranmaları onların saraydaki hüküm ve nüfuzlarını daha da arttırmıştır. Bunda muhakkak ki, İslamiyetin ana hakkı konusundaki müessir prensiplerinin büyük rolü olmuştur.
Cennet anaların ayağı altındadır; Ana babaya iyilik etmek nafile namaz, oruç ve hac faziletlerinden daha faziletlidir; Allahü Teâlâ'nın rızası ana va babanın rızasındadır vb. Hadisi şerifler ana-babaya gösterilecek hizmet ve hürmeti açık bir biçimde ifade etmektedir.
Nitekim Fatih Sultan Mahmed kendisini yetiştiren ve hristiyanlık dininde kalmaya devam eden üvey annesi Mara'ya geniş bağışlarda ve temliklerde bulunmuştur. Yine ona ölünceye kadar, halini hatırını sormaya ve iyiliklerde bulunmaya devam etmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman annesi Hafsa Sultanı çok sever, bir dediğini iki etmezdi. Hayırları ve iyi kalpliliğiyle ün kazanan Hafsa Sultanın Manisa'da cami, imaret, medrese, mektep ve hangâhı vardır.
III. Murad, validesi Nurbanu Sultan'ın ölümünde matem elbisesiyle cenazeyi takip ile Fatih Camiine kadar gelmiş, orada namazını kıldıktan sonra sarayına dönerek ruhu için sadakalar dağıttırmıştır.
III. Mehmed Han da babası gibi validesine çok riayet gösterirdi. IV. Mehmed'in annesi Turhan Sultan'a, III. Selim Han'ın da Mihrişah Saultan'a karşı hürmet ve tazimleri pek fazla idi.
Bunun neticesi olarak valide sultanların saraydaki hüküm ve nüfuzları daha da artmıştır. Bu durum bazı valide sultanların, devlet işlerine de karışmasına da yolaçmıştır. Ancak istisnai olarak görülen bu çeşit olayların dahaçok çocuk yaşta tahta çıkan padişahlar döneminde olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. |
| |