Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10 Haziran 2014, 16:52   #5
Çevrimdışı
xena
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: ATATÜRK'ÜN DIŞ SİYASET ÜZERİNE SÖZLERİ




Öte yandan Bush'un Ecevit'e 2001 yılında gönderdiği zehir zemberek mektup üzerinde hiç durulmadı! Bakanlarımızın kırmızı pasaportuna rağmen A.B.D.'ye girerken vize almak zorunda bırakılmalarına, Irak'ta askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde, kimse Amerika'yı ve politikacıları böyle suçlamadı!. Halbuki bunlar Kaddafi'ninkinden çok daha büyük hakaretlerdi.

ERBAKAN bizim için diğer politikacılardan farklı değildir. Ama birazıcık ŞAHSİYETLİ SİYASET uygulıyayım derken yaptığı hataları görüp te, çok daha HAYATÎ hataları gözden kaçırmayı hazmedemiyoruz. Küçük, MÜSLÜMAN, MAZLUM ülkelere karşı ŞAHİN, ama ZENGİN, HIRİSTİYAN, EMPERYALİST BATI ülkelerine karşı KÖPEK gibi davrananlar midemizi bulandırıyor!

Bizim safımız TÜRKLER'in, MÜSLÜMANLAR'ın, MAZLUMLAR'ın safıdır. Biz BATI'nın yanına geçip ZULM'e ortak olamayız! Olursak, ANADOLU'daki VARLIK SEBEBİ'mize ters hareket etmiş oluruz. Bize ihtiyaç kalmaz, yok olur gideriz!

İşte onun içindir ki, ATATÜRK hiç BATI'yla İTTİFAK'a girmemiştir. Onun içindir ki, MÜSLÜMAN ÜLKELER ile, BALKAN ülkeleri ile BATI'ya karşı PAKTLAR oluşturmuştur! Bizim DIŞ SİYASET'imizin temeli budur!

(10) Bundan sonraki bölümde ATATÜRK'ün her bir ülke ile İLGİ ve SİYASET'in ne olması gerektiğine dair beyanları gelmektedir... İlk sırada RUSYA vardır.

ATATÜRK tarihi bir gerçeği ifade ederek RUSYA'nın TÜRKİYE'nin TABİİ DOST'u olduğunu söylemiştir. Ne demektir TABİİ DOST?.. Biz RUSYA ile son 300 yılda 17 kere savaşmadık mı?.. Hatta halk arasında "Domuzdan post, Moskof'tan dost olmaz" diye bir söz yok mu?..

Her ikisinin de cevabı "evet" ama, durum başka... O savaşlar yapıldığında mesele OSMANLI DEVLETİ'nin topraklarının yutulması idi. Bu konuda KATOLİK-PROTESTAN EMPERYALİST BATI ile ORTODOKS EMPERYALİST ÇARLIK RUSYA uyum ve anlaşma içinde idi. Aralarındaki tek sürtüşme kimin nereyi alacağı hususunda çıkıyordu.

Ancak ORTODOKS DÜNYASI ile HAÇLI SEFERLERİ'nin düzenleyicisi KATOLİK-PROTESTAN CEPHESİ birbirinin de düşmanıdır. İlk HAÇLI SEFERİ'nin zararı MÜSLÜMANLAR'dan çok ORTODOKS BİZANS'a olmuştu.

Ayrıca 1856 KIRIM HARBİ sırasında BATILILAR RUSLAR'a karşı bizi tutmuş, MİLLİ MÜCADELE sırasında da RUSYA BATI'ya karşı bizimle İTTİFAK içinde olmuştu.

Ayrıca DOĞU ALMANYA ve POLONYA hariç bütün DOĞU BLOĞU ÜLKELERİ'nin ORTODOKS olduğunu da unutmamak gerekir. BATI ile irtibat halinde olan, onlara köpeklik eden tek ORTODOKS ülke YUNANİSTAN'dır. DOĞU BLOĞU ve KOMÜNİZM'in çökmesinin KATOLİK POLONYA'da 1980 yılında bir POLONYALI'nın PAPA seçilmesi, bu zatın POLONYA'yı ziyaret etmesi, ve DAYANIŞMA hareketini desteklemesi ile başladığı da gözden kaçmamalıdır... Biz bu kadar açık olayları bilen kaç DİPLOMAT'ımız var, merak ediyoruz.

İşte ATATÜRK, TABİİ DOST derken, KATOLİK-PROTESTAN BATI HIRİSTİYAN DÜNYASI ile ORTODOKS DOĞU AVRUPA ve RUSYA arasındaki EZELİ DÜŞMANLIK'tan bahsetmektedir.

İki büyük HIRİSTİYAN güç arasına sıkışmış olan TÜRKİYE'nin geleceği, bunların SÜRTÜŞMESİ'ne bağlıdır. Bu iki güç ne zaman yakınlaşmış, anlaşmış ise TÜRKİYE'ye felaketler yağmış; ne zaman sürtüşmüşlerse, biz aradan sıyrılıp yükselmişizdir.

Bu gerçeğin farkında olan BATILILAR bizim RUSYA ile ilişkimizi kesmeye çalışırlar. ATATÜRK MİLLİ MÜCADELE sırasında bu konuda şöyle der:

İTİLAF DEVLETLERİ, BOLŞEVİKLER ile TÜRKLER'in arasını KAFKAS MİLLETLERİ ile kesmek, bizim aramıza bir SET koymak planını bulmuşlar... Bağımsızlıklarını tasdik ederek onları kendi yönlerine çevirdiler.

ATATÜRK bilhassa AZERBEYCAN TÜRK CUMHURİYETİ ile TÜRKİYE'nin arasına ERMENİSTAN'ın sokulmak istendiğini belirterek çareyi de şöyle gösterir:

KAFKAS SEDDİ'ni arkadan yıkacak planlara başlamak...Yeni KAFKAS hükümetleri ile temasa geçerek İTİLAF planlarına karşı durumlarını anlamak... Bize SET olmaya karar verdilerse, BOLŞEVİKLER ile anlaşmak!..

MİLLİ MÜCADELE yazımızda SOVYETLER'in yardımı, desteğini detayları ile vermiş, ATATÜRK'ün ne kadar gerçekçi bir değerlendirme yaptığını açıklamıştık.

Bizim İSMET PAŞA MUAMMASI yazımızı okursanız, orada 2. Dünya Harbi sırasında hem BATILILAR'ın hem de RUSLAR'ın bize ne cazip tekliflerde bulunduklarını; ancak BECERİKSİZ İSMET'in bunları nasıl heba ettiğini, üstelik bir de RUSLAR'ı bize düşman hale getirdiğini görürsünüz. Gerek İSMET, gerekse MENDERES SOĞUK SAVAŞ'ın SÜRTÜŞME ortamında TARAFSIZ kalıp iki tarafı da sağabilecekleri halde, BATI'ya yanaşarak bütün kozları harcamışlar ve memleketi uçurumun kenarına getirmişlerdir.

Şu anda durum, tam MİLLİ MÜCADELE zamanına benzemektedir. BATI hem TÜRKİYE'yi, hem DOĞU AVRUPA'yı, hem TÜRK CUMHURİYETLERİ'ni, hem de RUSYA'yı sıkıştırıyor; inek gibi sağmaya, kaynaklarına el koymaya hazırlanıyor... Öyleyse TÜRKİYE'ye düşen BATI'yla değil; eski TÜRKİYE Büyükelçisi ÇERNİŞEV'in dediği gibi RUSYA ile birlikte hareket etmek!..

Gördünüz mü, ATATÜRK geçmişten ve AHIRET ALEMİ'nden günümüze ışık tutuyor! TABİİ DOST'u gösteriyor.

Ayrıca ATATÜRK tıpkı MAZLUM MİLLETLER'in bir gün ESARET'ten kurtulacağını sezdiği gibi, SOVYETLER'in de dağılacağını bilmiş ve tam 60 yıl önce tedbir alınmasını istemiştir. Ama kim dinler?..

Şu anda SOVYETLER'deki bir kısım DİLİ BİR, İNANCI BİR kardeşlerimiz bağımsızlığa kavuşmuştur. Ancak dediğimiz gibi, onları büyük bir tehlike beklemektedir. RUSYA'nın hegemonyasından kurtulan bu DEVLETLER'i, bu sefer AMERİKA ve BATI AVRUPA yutmak istemektedir. Hem de sadece PETROL, DOĞAL GAZ, ALTIN, URANYUM, UZAY SANAYİİ için değil; DİN'ini değiştirerek, KİMLİĞİ'ni bozarak!..Bunu sağlamak için televizyon ve radyolara bedava müzik ve film kasetleri dağıtıyor, parayla yayın kuşağı satın alıp her gün PROTESTANLIK propogandası yapıyor. Bu ülkeleri her türlü HIRİSTİYAN mezhebinin misyonerleri sarmış durumda... Açlıkla boğuşan insanlara para verip sahte ümit dağıtarak dinlerini değiştirmeye çalışıyor.

RUSYA FEDERASYONU içinde yaşıyan DİLİ BİR, İNANCI BİR kardeşlerimiz de aynı tehlike ile karşı karşıyadır. Hem KAPİTALİZM'e geçebileceğini sanan idarecilerin baskısı, hem de BATI'nın SİNSİ EMELLER'i, şu anda bizim RUSYA ve orada yaşıyan TÜRKLER ile yakından ilgilenmemizi gerektirmektedir.

Bu bölgelere mutlaka daha fazla ANADOLU TÜRKÜ'nün gitmesi, yerleşmesi sağlanmalıdır. RUSLAR'a ve bölge TÜRKLER'ine AMERİKALI ve AVRUPALI'dan hayır gelmiyeceği işlenmeli, onların kurmaya çalıştığı bağlantılar, yapmaya kalktığı yatırımlar baltalanmalıdır. TÜRK firmalar BATILI firmalara taşaronluk ve uşaklık edeceklerine DEVLET desteği ile ihaleleri kendileri almalı, bunları BATILILAR'a kaptırmamalıdır. RUSYA ile İŞBİRLİĞİ her sahada mutlaka arttırılmalıdır.

ATATÜRK'ün dediği gibi, bu tarz düşünceler açıkça uygulamaya konmaz. TÜRKİYE dostunu ve düşmanını işkillendirmeden son derece planlı bir şekilde bütün TÜRK federatif cumhuriyet ve toplulukları ile irtibatını güçlendirmeli, o bölgelerde mutlaka TÜRKLER'in idareyi ele almasını sağlamalı, ve uzun vadede RUSYA FEDERASYONU TÜRKLER tarafından idare edilmelidir. Çünkü RUSLAR nüfus olarak çoğunluktadır ama, RUSYA ülke olarak FEDERASYON'un küçük bir bölümünü teşkil eder. Ülkenin büyük kesimi TÜRKLER'in yaşadığı alanlardır. YAKUTİSTAN gibi!.. O bölgelerde idareyi mutlaka TÜRK kökenli kişiler almalıdır.

Zaten 1993'de yaşanan PARLAMENTO İŞGALİ HASBULATOF adlı ÇEÇEN TÜRKÜ'nün RUSYA FEDERASYONU'nu ele geçirme teşebbüsünden başka bir şey değildi!

(11) Bu da AMERİKA ile münasebet hakkında...Gördüğünüz gibi ATATÜRK, AMERİKA karşısında HAZAN YAPRAĞI gibi titremiyor, eğilip bükülmüyor. Hatta ABA ALTINDAN SOPA gösteriyor..."Bize DOSTLUK göstermedi, gemilerini getirip İZMİR'e demirledi, LOZAN'ı hala imzalamadı. Artık bu DÜŞMANLIK'tan vazgeçsin; TİCARET yapsın, TEKNOLOJİ versin ki, dostluğunu görelim. Öyle kuru kuruya DOSTUZ-MÜTTEFİKİZ'LE BU İŞ YÜRÜMEZ!" diyor ve hemen hatırlatıyor: "Sakın ha bizi kendisinden küçük görmesin!.. TÜRK MİLLETİ, SOYGUNCU-YAĞMACI'dan bozma AMERİKAN halkından daha DEMOKRAT RUHLU'dur!..Sakın bizi "adam etme"ye filan kalkmasın!"

İşte bizim ABD ile DIŞ SİYASET'imizin esası bu ifadedir. AMERİKA bizi böyle görürse, böyle yaklaşırsa DOSTÇA İLİŞKİLER gelişir.

AMERİKA ile asla DAİMİ ve BAĞIMLI bir İTTİFAK'a girilemez. Ancak TÜRK CEPHESİ'nden bakınca yararımıza görülen hususlardaki DÜNYA SİYASETİ'nde AMERİKA ile birlikte hareket uygunsa, GEÇİCİ İŞBİRLİĞİ mümkündür.

Öte yandan AMERİKA bize sadece COCACOLA, JİKLET kakalamaya kalkıp MODERN TEKNOLOJİ vermekten kaçınırsa, o zaman gerçek niyetimizi açığa vurmadan, ve onu işkillendirmeden, kurulacak özel ilişkilerle gerekli TEKNOLOJİ çalınır!

Hiç bir devletle olmayacağı gibi, AMERİKA ile de KAPİTÜLASYON ve KÖLELİK hükümleri taşıyan İKİLİ ANLAŞMA yapılamaz. Hain yöneticiler böyle anlaşmalar yapmış ise; yapanlar asılır, anlaşmalar yırtılır!

(12) BATI AVRUPA DEVLETLERİ ile ilişkiler konusunda söylenmiş bu sözler gerçekten önemlidir. OSMANLI DEVLETİ o dönemde dünyanın en büyük devleti olduğu için BATI'yı küçümsemiş, oradaki gelişmeleri takip etmemiş, onlara lütuf olarak pek çok haklar tanımış, ancak GERÇEK SİYASİ İLİŞKİLERİ gereği gibi yürütmemişti.

ATATÜRK, böyle bir davranışı son derece yanlış bulur. DÜNYA'nın hiç bir ülkesi, hiç bir milleti küçümsenemez. Bilhassa onlara galebe çaldınızsa, daha dikkatli olmanız gerekir, çünkü karşı tarafta bir İNTİKAM duygusu uyanmıştır.

Kaldı ki, BATI AVRUPA OSMANLI DEVLETİ'nin sıkıntıya düştüğü KANUNSUZ 1. SÜLEYMAN döneminden itibaren güçlenmeye, gelişmeye, BİLİM ve TEKNOLOJİ'de ilerlemeye başlamış, yeni diyarlarda söz sahibi olmuştur.

İşte bu yüzden BATI AVRUPA'ya karşı uyanık olmak, gereksiz sürtüşmelerden kaçınmak; ancak EZELİ DÜŞMAN olduğunu unutmamak, sahte dostluk zehabına kapılmamak; ama mutlaka BATI ile İLİŞKİ İÇİNDE olmak gerekir. Çünkü BATI AVRUPA'da da alınacak TEKNOLOJİ vardır.

ATATÜRK'ün bu sözünü "batıcılık" olarak yorumlayan gaafiller de çıkabilir. O zaman bir kere daha dikkatle okumalarını isteyeceğiz. Bahsedilen bir YALTAKLANMA değil, İLİŞKİ'nin İHMAL edilmemesidir! ATATÜRK'ün hemen alttaki ifadesi, hep "karşılıklı güven ve barış"tan söz eden BATILI DEVLETLER'in bunu MAZLUM MİLLETLER'i daha fazla sömürmek, daha çok imtiyaz koparmak için bir araç olarak kullandığını, açıkça ortaya koyuyor.

Ayrıca BATI'nın SİLAH ALIŞVERİŞ'ine kendi istediği gibi TAHDİTLER koyduğu ifade ediliyor... BATI sadece satışı kısıtlamakla kalmaz, bazen pahalı pahalı aldığınız silahları, parasını ödediğiniz halde istediğiniz şekilde kullanamıyacağınızı iddia eder, size baskı yapar!.. Sanki biz modern silah, tank ve uçakları kuş avlamak için istiyoruz!.. Aldıklarımızı ne KIBRIS'ta, ne de bölücü Kürt militanlara karşı kullanabildik...Öte yandan parasını tıkır tıkır ödediğimiz firkateynleri de daha teslim etmediler.

Çiller Eylül 1996'da "NÜKLEER SİLAH denemesi yapmayı yasaklıyan anlaşma"yı imzaladı!..Yahu, senin NÜKLEER SİLAH'ın mı var ki, deneme yapmıyacağım, diyorsun?..Elin gavuru dünyayı yok edecek kadar NÜKLEER SİLAH üretmiş, bunları yıllarca denemiş, yığınak yapmış; şimdi geri kalmış ülkeler NÜKLEER SİLAH edinip te kendisine kafa tutmasın diye uyduruk, maksatlı anlaşmalar hazırlıyor! Bizim enayiler de marifetmiş gibi hemen gidip imzayı basıyor!..

Hindistan ne yaptı?.. "Dünyadaki bütün NÜKLEER SİLAHLAR kalkmadıkça, kimse benim NÜKLEER SİLAH edinmeme mani olamaz," dedi. Haklı mı değil mi?.. Düşmanında varken, sende olmaması BARIŞ değil, ESARET getirir!.. Bu yüzdendir ki, "Düşmana onun silahı ile mukabele ediniz," mealinde bir hadis vardır!

TÜRKİYE'nin NÜKLEER SİLAH SİYAYETİ asla BATI'nın istediği tarzda olamaz. BATI AVRUPA'nın önde gelen ülkelerinin NÜKLEER SİLAHI var, RUSYA'nın var, ÇİN'in var, AFRİKA'ya kan kusturan GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ'nin var, ARAPLAR'ı susta durduran İSRAİL'in NÜKLEER SİLAH'ı var; bir tek MÜSLÜMAN ve MAZLUM ÜLKELER'in yok!.. Sonra da kalkıp "nükleer deneme yapmama" sözü veriyoruz!. Neymiş, BARIŞ'a hizmetmiş! Hey YARABBİ, sen aklımı koru!

Biz, nasıl böyle bir amaç güden, artniyetli BATI'ya güvenebiliriz ki?.. Nasıl geleceğimizi onun ellerine teslim edebiliriz ki?.. Zaten yukarda EMPERYALİST ÜLKELER'e karşı takip edilecek siyaseti açıklarken ATATÜRK'ün bunları DÜŞMAN gördüğünü, onlar düşmanlıktan vazgeçmedikçe her türlü tedbirin alınması gerektiğini belirtmiştik. Bu tedbirlere en kısa zamanda NÜKLEER SİLAH sahibi olmak ta dahildir... Gerçek budur, bundan ibarettir!

Burada hemen ekliyelim ki, SOVYETLER BİRLİĞİ'nin dağılmasından sonra NÜKLEER SİLAH sahibi olan tek MÜSLÜMAN DEVLET olarak KAZAKİSTAN çıktı ortaya... Ancak ABD ve BATI allem edip kallem edip onun elindeki silahları RUSYA'ya devretmesini, veya imha edilmek üzere AMERİKA'ya gönderilmesini sağlamaya çalışıyorlar. Bu meyanda külliyetli miktarda URANYUM'u sözde "muhafaza" etmek üzere AMERİKA'ya aldılar. KIRGIZİSTAN, gibi ülkelerdeki URANYUM madenlerine "altın çıkartmak" bahanesiyle sokuluyorlar.

TÜRKİYE, KAZAKİSTAN ile çok yakın münasebete girip bu silahları elden çıkarmaması için uyarmalı, karşılaştığı baskılarda destek vermelidir. Gerekirse onları muhafaza için TÜRKİYE'ye nakletmeyi teklif etmelidir.

Ayrıca NÜKLEER SİLAH üretmeye çalışan PAKİSTAN'la işbirliği yapmalı, hatta bu konuda KAZAKİSTAN'ın ve mümkün olursa RUSYA'nın, ÇİN'in desteğini sağlamalıdır.

Şurası unutulmamalıdır ki, HIRİSTİAN BATI ALLAH'tan çok ŞEYTAN'dan korkar. Ama ŞEYTAN'dan dahi çok korktuğu şey, MÜSLÜMANLAR'ın NÜKLEER SİLAH sahibi olmasıdır!

(13) ATATÜRK AZERBEYCAN, AFGANİSTAN, İRAN gibi MÜSLÜMAN ülkeler ile İLİŞKİ'nin güçlenmesini bazı çevrelerin istemediğini, baltaladığını söylüyor... Bu bize, son günlerde IRAK ve İRAN ile yakınlaşmaya çalışan ERBAKAN hükümetinin karşılaştığı zorlukları hatırlattı. İşin enteresanı bunu yapanlar sadece dış düşmanlar değil; içerdeki BATI UŞAKLARI!..

Halbuki ATATÜRK burada belirtiği dostluğa uygun şekilde AFGANİSTAN'a yardım heyetleri göndermiş, bu ülke ile yakınlığı arttırmaya çalışmıştır. Keza İRAN'la da çok yakın dostluk kurmuştur. Hem de lideri esas hanedanı devirip kendini "şah" ilan eden bir çavuş (Rıza Pehlevi) olmasına rağmen!.. Çünkü liderin kim olduğu bizi ilgilendirmez, bizimle ilişkisinin iyi olması yeter.

ATATÜRK IRAK'la da ilişkileri geliştirmiş ve EMPERYALİST KAPİTALİST BATI'ya karşı SADABAT PAKTI'nı oluşturmuştu. SURİYE'yı kıskaca alarak zaten bizim toprağımız olan HATAY'ı geri alması, bu sayede mümkün olmuştur... Unutmamak gerekir ki, o tarihlerde SURİYE Fransız, IRAK İngiliz sömürgesi idi. ATATÜRK sömürge ülkeyle efendisine karşı ittifak kurmayı başarmış bir DAHİ'dir!

(14) ATATÜRK, DOĞU AVRUPA'da TÜRKİYE'nin önüne bir set çekebilmek için BALKAN ÜLKELERİ ile de BATI'ya karşı BALKAN PAKTI'nı oluşturmuştur. Bu pakta bir tek BULGARİSTAN katılmamıştır. O da TÜRKİYE'ye tepkisinden dolayı değildi. Burada ATATÜRK'ün yakın tarihteki düşmanı YUNANİSTAN'ı bile kendi safına çekebilmesi, DİPLOMATİK bir başarıdır.

Hepsini özetlersek, ATATÜRK döneminde RUSYA ile dosttuk. KUZEYİMİZ güven içindeydi... İRAN, IRAK ile dosttuk. SURİYE'den HATAY'ı çekip almak üzere olmamıza rağmen düşman değildik. Yani DOĞUMUZ ve GÜNEYİMİZ sağlamdı... BATI'da BALKAN PAKTI ile bütün DOĞU AVRUPA ülkeleriyle dosttuk ve EMPERYALİST BATI ile aramızda bir TAMPON bölge vardı... MÜSLÜMAN ülkelerinin hepsi TÜRKİYE'yi LİDER, ÖRNEK ve KURTARICI olarak görüyordu!

İşte ATATÜRK, 2. Dünya Harbi'nin başlamak üzere olduğu 1938 yılında gözlerini yumarken, MANDACI İSMET'e böyle GÜVEN İÇİNDE bir TÜRKİYE bırakmıştı.

Bir de şimdiki halimize bakın... Kuzeyde RUSYA ile ilişkiler gereksiz yere limoni!.. ERMENİSTAN, İRAN, IRAK, SURİYE ile DÜŞMAN durumundayız. Batıda YUNANİSTAN'la sürtüşüp duruyoruz. BATI ülkeleri zaten ESKİ DÜŞMAN, hiç bir zaman dost olmaz!..AMERİKA yarı ambargo uyguluyor. Hemen bütün MÜSLÜMAN ülkeleri küstürmüş durumdayız... Yahu, insan uğraşsa bu kadar kötü bir DIŞ POLİTİKA yaratamaz!..

Biz bu durumu asla ATATÜRKÇÜ DIŞ SİYASET olarak görmüyoruz. Bu, olsa olsa MANDACI İSMET'in evhamlı politikasının gah AMERİKA, gah BATI AVRUPA MANDASI'na dönüşmesidir ki, elbette MİLLİ HAKİMİYET ve TAM BAĞIMSIZLIK esasına terstir.

Şimdi denebilir ki, 50 yıl TÜRK SİYASİ HAYATI'nda hegemonya kurmuş İSMET ile 35 yıl saltanat sürmüş DEMİREL'in, 15 yıl DP'nin başında kalmış MENDERES'in hiç mi DIŞ SİYASET ile ilgili DOĞRU TEŞHİSLER'i yok!..Olmaması mümkün değil! Onları da verelim.

__________________
Kırk yılda bir gibisin...
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet