İtiraf ve gün battı!
İtiraf hangi arzu halcide bir hiç olsun diye yazıldı
Ben kimi sevdim,kimden nefret ettim hadi bu iki arada kalan araf;bari sen anlat
İftiraf yalan ile kaç kez asıldı ve aslı neydi?
Tut elimi ey çocuk beni kandır,mavi uçurtmanla ruhumu kanat
Sana söz Martı aydan saymayacağım artık.
Gün batımı doğumundan çok dokunur dört duvar arasında derdi hep Mikail Ö.
Arasıra uğranan nahiyeye yakın seni düşünürüm bu vakitlerde,yarasın aslında
battı gün aha şurama daha acımadan susturdum usturpa keskin gülüşlerle
Yazı ya da tura;aynı volta,aynı beton,aynı ranza aynıya mahkum kader
Çirkin,kirli sakallı aynaya baktıkça
Hain aslında yine biziz kendimden bilirim.
Zira kurşun kalemle kadınımı son kez içtiğim sigara paketimin üzerine çizdim
Ve sensizlikte ne kadar acizdim
İçtima saatlerinde Rahmi abinin düşlediği gibisin şimdi
Geçen kaldı kalanı geçti an itibariyle hayat
Suskun bir kareden ibaretiz
Sen,Ben,gökteki İsfendiyara benzeyen bulut ve o kırmızı balonuyla görüşüme giren umut dolu bakışlarla kısa pantolonlu çocuk.
Son gün,sayımda bir nefer eksik düşün
Yorganımı Gariban Seyfiye verin
Ranzam boş kalsın
Tembihimdir gül ağacından yapılmış tesbihimi yarim alsın
Kapansın demir yüklü düşünceler kapılara
Küfür üstüne küfür biriksin nikotin kokan odalarda
Amerikan icadı değil mi;gaz ya da elektirikli sandalye
Beni daracığında asın bitsin bu işkence... |