Çevrimdışı

Sahih hadisler, Peygamber efendimize ait hadislerdir ve size onları gösterdim. Peygamber efendimiz gelecekten müjde verirken, Allah izniyle ve Kuran iziyle verir. Hz. İsa hakkında bazı şeyleri çok yanlış anlamışsınız. O ölmedi ve öldürülmedi. Allah Hz. İsa'yı kendi katına yükseltti. Hiç bir canlı yoktur ki ölümü tatmasın. O tekrar geri gönderilecek, ahır zamanın büyük deccalini öldürecek. Hristiyanları İslama davet edecek ve Hz. Mehdi'nin arkasında namaz kılacak. Görevini tamamladıktan sonra bu sefer gerçekten ölümü tadacak, bütün peygamberler ve insanlık gibi. Alametlere de göz atmanızı tavsiye ederim. Dikkat ediniz, henüz size alametlerden hiç bahsetmedim bile. O kısımları da siz araştırın. Hz. Mehdi alametleri yazmanız yeterli olacaktır. Hemen hepsi gerçekleşmiştir. Hz. Mehdi diye bir zat olmasaydı, önceden haber verilen alametler kim için gerçekleşmiş olurdu mesela değil mi? Bilgilerinize arz ediyorum. İyi araştırmalar...

Sonradan yaptığınız eke ek yapayım; 194'ün ikinci kelimesini tekrar okuyunuz.

“Kıyametin kopmasına bir gün bile kalsa, Allah-u Teâlâ o günü uzatarak benim soyumdan bir kişi gönderecektir. Adı adımın, babasının adı babamın adının aynısı olacak, zulüm ve zorbalık altında inleyen yeryüzünü huzur ve adaletle dolduracaktır.” Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)

“O zât insanlar içerisinde Peygamber’in -sallallahu aleyhi ve sellem- sünneti ile amel eder. İslâm yeryüzüne tam mânâsı ile yerleşir. Yeryüzünde yedi sene kalır, sonra vefat eder ve müslümanlar onun üzerine namaz kılarlar.” (Ebû Dâvud. 4286)

“Mehdî bendendir. Alnı geniş, burnu ince uzun ve ortası biraz yüksekçedir. Yedi sene hükmeder. Yeryüzü zulüm ve işkence ile dolduğu gibi, onu doğruluk ve adaletle doldurur.” (Ebû Dâvud. 4285)

Bu arada bazı cümlelerin sonundaki isimler ve numaralar, Peygamber efendimizin hadisi şeriflerini kendi kitaplarında yazdıklarını anlamına gelir. Bunu da söylemek lazım tabi.

“Mehdî kızım Fâtıma’nın çocuklarından ve benim ehl-i beytimdendir.” (Ebû Dâvud. 4284)

“Mehdi bizden, ehl-i beytimizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder.” (Kütüb-ü sitte muhtasarı: c. 17, sh: 557)

“Biz Abdülmuttalib oğullarıyız. Cennet ehlinin efendileriyiz: Ben, Hamza, Ali, Câfer, Hasan, Hüseyin ve Mehdi.” (Kütüb-ü sitte muhtasarı: c. 17, sh: 558)

“Ya Resulellah, Mehdi bizden Al-i Muhammed’den mi, yoksa bizim gayrımızdan mı?” Buyurdular ki:

“Hayır, bilakis bizdendir. Allah bu dini nasıl bizimle başlatmışsa onunla sona erdirecektir. Ve onlar bizimle nasıl şirkten kurtulmuşlarsa, onunla da fitneden kurtulacaklardır. Allah bizimle insanları nasıl şirk adavetinden kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, Mehdi ile fitne adavetinden kurtaracak ve kardeş yapacaktır.” (Naim bin Hammâd, Taberanî)