Çevrimdışı

Değerli kardeşimiz;
- “Mali cihad” kavramı çok fazla kullanılmamakla beraber doğru bir kavramdır.

“Ey müminler! Sizler gerek hafif, gerek ağırlıklı olarak hep birlikte seferber olunuz, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad ediniz. Eğer anlıyorsanız, sizin için hayırlı olan budur.” (Tevbe, 9/41) mealindeki ayette cihad şekli bedeni ve mali olarak belirlenmiştir. Maddi ve manevi cihad yolunda bedeniyle çalışanlar gibi mali imkânlarıyla da katkıda bulunanlar mücahid sayılır.

“Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak verip her başağında yüz tane bulunan bir tanenin haline benzer. Allah dilediğine kat kat fazlasını da verir. Allah’ın lütfu geniştir, ilmi her şeyi kaplar.” (Bakara, 2/261) mealindeki ayette de “mali cihad”ın ne kadar kârlı bir ticaret olduğunun altı çizilmiştir.

- Bunun belli bir miktarı yoktur. Kim ne kadar verirse o kadar cihad etmiş olur. Savaşan askerlerin bu savaşı maddi bir cihad olduğu gibi, Kur’an’ın hakikatlerini insanlara öğretmek de manevi bir cihaddir. Bu iki cihad yolunda bilfiil çalışmak bedeni bir cihad sayıldığı gibi, harcanan her kuruş da mali cihad hanesine yazılır.

- Allah kullarına yerine göre maddi cihadı farz kıldığı gibi manevi cihadı da farz kılmıştır. Hatta savaş zamanında bile bütün müslümanların savaşa çıkmalarını uygun görmemiş, aksine bir kısmının manevi cihadda bulunmalarını emretmiştir.

Mealini vereceğimiz ayette bu hakikati görmek mümkündür:

“Bununla beraber müminlerin hepsinin top yekun sefere çıkmaları uygun değildir. Öyleyse her topluluktan bir kısmı savaşa çıkarken, bir kısmı da din hususunda sağlam bilgi sahibi olmak, dinî hükümleri öğrenmek için çalışmalı ve savaşa çıkanlar geri döndüklerinde kötülüklerden sakınmaları ümidiyle, onları uyarmalıdır.” (Tevbe, 9/122)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Yazar
Sorularla İslamiyet