Bir Varmış, İki Varmış
-DÜN-
Özlediğim günlerin renkleri solmuş sayfalarını açtım sabahı beklemeden. Deniz kabuğu kıvrımlarında yitirilmiş çoğul seslerimiz (duymak olasıdır belki) yüzleri belirsiz karaltılar dolu imgeler savrulmuş satır aralarına.
Söyle bana Unuttuğum yer neresiydi?
-BUGÜN-
Göçmen kuşların çığlıkları kuşatıyor gülümsemelerimizi. Girdaplar oluşuyor uzak bakışlarımızda. Suskunluğu çözüyor düğümünü anlamsızlığın. Uçurum çiçekleri gibi boy veriyor sessiz yüreğimin sensizliği saymadığım sonbahar dolu mevsimler geçiyor
Söyle bana
Seni ilk gördüğüm yer neresiydi?
-YARIN-
Bir bakarsın fayları kırılır beklemişliğin Islak duvarlara çarpıp dağılır zayıf ışıkları sokağın kalmaz bir bakarsın ezik yüreklerimizin yarıları sisli vadilerin gizemine bürünür zaman açılır kış güneşine kardelenlerin
Sahi söyle bana
Seni ilk öptüğüm yer neresiydi...
-DAİMA-
sen
sen
sen...
Alıntı |