Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Ekim 2014, 00:02   #1
Çevrimdışı
Seth
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Çözüm sürecini kurban etmeyiz




Başbakan Ahmet Davutoğlu, "3,5 senedir, 300 bin insanın ölümüne sessiz kalanlar, kimyasal silah kullanımına, scud füzelerine, varil bombalarına sessiz kalanlar, Kobani'de bir anda Türkiye'nin bu meseleyi çözmesi gerektiği gibi uluslararası bir algıyı oluşturmaya çalışıyorlar. Bütün bu gelişmelerin vebali, öncelikle BM Güvenlik Konseyi'nin ve daimi 5 üyenin üzerindedir" dedi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Davutoğlu, güvenlik toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında, "Çözüm süreci irademizi bütün vatandaşlarımızın bir kez daha bilmesini isterim. Hiçbir vandalizme çözüm sürecini kurban vermeyiz. Ancak, çözüm süreci adına da şiddeti müsamaha gösterecek bir tavır içine girmeyiz" ifadesini kullandı.

Vatandaşlardan sükunet içinde ve kararlılıkla bu tutumlarına sahip çıkmasını beklediğini belirten Davutoğlu, emniyet içinde, huzur içinde bir ülke için ne gerekiyorsa güvenlik birimlerinin yapacağını söyledi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"24 saat esasıyla çalışacak olan bir koordinasyon merkezi Başbakanlık bünyesinde ama İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda kuruldu. Bütün valilerimizle, bütün kaymakamlarımızla anlık temaslarla her bir olayı tespit edecek ve her bir olayın arka planı incelenecek ve sorumlular mutlaka hukuk karşısına çıkarılacak. Kimse bu tür şiddet olaylarından sonra, bundan hesap sorulmayacağını düşünmesin. Tek tek bunun hesabını sorarız. Türkiye bir hukuk devletidir ve gereğini yapmak bizim için vatan borcudur.

Yine siyasi partilere seslenmek istiyorum; başta bu çağrıyı yapan HDP başta olmak üzere. Eğer siyasi partiyseniz, kimliğini açık bir şekilde demokrasiden ve barış içinde siyaset yapmadan yana koymalısınız. Yok başka bir niyetiniz varsa, kimliğinizi bilelim. Ne yapmak istediğinizi bilelim, ona göre de bizden muamele görürsünüz. Ancak, siyasi parti kimliği ve kılıfı altında eğer milletimizin huzurunu bozmaya kalkarsanız onu demokrasiyle izah edemezsiniz. Siyasi partiler her şeyden önce meşruiyet zemini içinde hareket etmek zorundadırlar. Bu çağrıyı yapanlar, şimdi bu çağrının altında kaldıklarını kendileri de hissediyorlardır. Çözüm sürecine önem veriyorlarsa, önce onun gereğini yapacaklar ve bu gereği yaparken de herhangi bir mazeret ileri sürmeyecekler."

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat