Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Kasım 2014, 15:54   #1
Çevrimdışı
Melodram
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İyiyim teşekkürler, siz nasılsınız?




Başa bir not: Okumadan önce Message to Bears - Find Our Way Home şarkısını açabilirsiniz; çünkü ben yazdığım her şeyin başına bir müzik ekleyeceğim, müzik yazıya uzun gelebilir, belki de yazıdan sonrasını siz kendi içinizde tamamlamak istersiniz, benden bu kadar, gerisi size kalmış.

-
Her şey iyi olup olmadığımı sorguladığım bir gece başladı, çünkü benim için bütün başlangıçlar bir gece vakti olmalıydı ve yine o gecenin güneşi görmeye en yakın saatinde bitmeliydi. En karanlık yerinde, gerçekleri yüzüme vurmak için aynanın karşısına geçmez istedim, geçtim. Işığı yakmadım, kendimi de görmedim; kendimi anlamam için görmem gerekmiyordu, sesimi duymam yetecekti. İç sesimi. Bütün sessizliğin içinde, en ufak fısıltının bile nasıl yankılandığını fark ettim o gece, sonra ne mi oldu?
Sonra ben büyüdüğümü düşündükçe, hayat hala küçük bir kız çocuğu olduğumu hatırlattı bana, en olmadık şeylerle mutlu olmam gerektiğini hatırlattı, ben de mutlu oldum ama yetmedi çünkü hayatın hatırlattığı o kız çocuğu değildim artık.
İnkar ediyordum kendimi, geçen zamanı inkar edemediğim her an, kendime sırtımı dönüyordum, kaçıyordum, gidiyordum. Adresim olmasın istiyordum hep. Biri sorunca beni, kimse bilmesin yerimi istiyordum, adımı unutsunlar istiyordum, hatırlamasınlar boşuna, belleklerinde yer kaplayan ama unutulan, rehberde üzerine gelip de hiç aranmayan, kapısının önünden geçerken bir 'merhaba' denilmeyen o kişi olmak istiyordum. Çok şey istemiyordum aslında, hayallerim vardı ama onlara yetişemiyordum, hızlı koşuyordum ama yakalayamıyordum.
Ensemde hep bir yük vardı, istemediğim her şey orada birikiyordu, ben büyüdükçe yüklerim arttı, mutluluğun atılan kahkahalarda olmadığını anladım, birine ” nasılsın? ” demenin ne kadar içi boş bir şey haline geldiğini anladım, ki kime sorsanız genelde ” iyiyim ” der size, çünkü hiçbiri kötüyüm diyecek kadar bencil olamadı bu hayatta, hatta birine kötüyüm demenin bile bir risk olduğunu anladım. Kötü olmanın sebeplerini birine anlatınca, ellerine kelepçe takılıp ayakları bağlanarak denize atılan insanlardan farkımız kalmadığını anladım. Bağlılıkların iyi niyetten çok, karşıdakinin çıkarına ters düşme korkusuyla oluştuğunu da anladım bazen. Bir yerde saplanıp kalmanın tedirginliğini gördüm insanların gözlerinde, benimle bambaşka biri olurken; başka biriyle gördüğüm zaman yanımda kabullenemeyeceğim kişilikte insanların nasıl bu kadar çabuk türediğini ve bunları bu kadar düşünüp, kafa yoran insanların nesillerinin ne kadar hızlı tükenip yalnızlığa mahkum kaldıklarını da gördüm.
Bu hayat bize sadece 10 sayfalık sınav kitapçıklarındaki sorularda şıklar sundu, seçme hakkımızı bir tek hayatımızın geri kalanını belirleyen ama cevapları biz seçsek bile, yine bizim değil başkalarının doğruları üzerinden fikir yürütebildiğimiz saçma sorularda kullanabildik.
Hayatın olağan akışını reddetmek yapılacak en absürd şey olsa da, ben bu akışı reddetmek istiyorum. 12 yaşına dönüp, saatlerce koşup eve gittiğimde terli terli su içersem hasta olup olmayacağımı düşünmek istiyorum; çünkü anlamaktan yoruluyorum, hapsolmaktan yoruluyorum, uygulama da her şeyi salmış gibi dururken düşüncelerimin içinde koşmaktan yoruluyorum. Hayallerim var benim, bunca gerçekliğin arasında çok güzel hayallerim var ve bu gerçeklere bir süre katlanamadan ulaşamayacağım hayallerse eğer bunlar, daha çok yorulacağım.
Bazen bu yorgunlukların içinde o kadar güzel şeyler oluyor ki ama hiçbiri benim hayallerime kapı açmıyor, yol olmuyor, ne bana ne sana çıkmıyor hiçbir yol, ne gideceğim yere gidebiliyorum ne de olmak istediğim yerde kalabiliyorum. Gerçekler acı ama dost söyleyince değil, kendin fark edince. Kötüyüm ben ama hapsolmamak için susuyorum, kötüyüm ben ama hiçbirinize inanmadığım için susuyorum, ben kötüyüm ama siz bunu bilmeyin diye, konuşsanız da anlayamayın diye şimdi tekrar tekrar soruyorum. '' İyiyim teşekkürler, siz nasılsınız? ''

Melodram.



__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.

Konu Melodram tarafından (04 Kasım 2014 Saat 16:57 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklamver bizimmekan