Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08 Kasım 2014, 00:46   #2
Çevrimdışı
Melodram
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Toplumun ilerlemesinde kadın mı, erkek mi daha önemlidir?




Toplum nedir? İnsanların oluşturduğu yapıdır, yani insan toplumun temel bir organıdır. Kadın ya da erkek demiyorum insan diyorum. Toplumu insanlar oluşturuyorsa, gelişmesinde ve ilerlemesinde de sağlanan katkıyı insan olarak ele almak daha eşit bir yaklaşım olurdu. Olurdu diyorum çünkü ülkemizde böyle bir durum söz konusu değil. Toplum ekonomisiyle, sosyolojisiyle, siyasetiyle, felsefesiyle, sanayisiyle, ticaretiyle her şeyiyle bütün olarak ele alınır ve bu bütünlüğün içindeki birimlere sağlanan katkının büyük bir kısmı erkeklere aittir. Türkiye'de ortalama işgücüne katılım oranı %47 civarındadır, bunu cinsiyetlere göre ayırdığımız zaman, erkeklerin işgücüne katılım oranı %69,2, kadınların işgücüne katılım oranıysa %25,9'dur. Tabii işgücüne katılım oranı 15 yaş ve üstü olarak hesaplanır. Yani bir toplumun ilerlemesi için en önemli etken, işgücüyse eğer burada büyük bir eksiklik vardır.
Ataerkil toplumlarda, her şeyde söz sahibi erkeklerdir. Erkekler kendilerini toplumun baş bireyi olarak görmeye başladığından beri, kadınlar her zaman ikinci plana itilmiştir. Toplumun ilerlemesine katkı sağlayacak işlerin, ki bu geçmişimizde daha çok güce dayalı mesleklerdi, bu yüzden de erkeklere daha çok olanak sağlanmıştır. Kırsal kesimde kadınlar daha çok tarımcılıkla uğraşırlar fakat bunu meslek olarak yapmazlar. Çalışan her zaman kadın olmasına rağmen, çiftçi ya da tarımcı sıfatları her zaman erkeğe verilmiştir. Yine kırsal kesimde kadınlar ücretsiz aile işçisi olarak da çalışırlar, yani ortada yapılan bir iş vardır ama bunun iş olarak bir tanımı yoktur. Eylem var sadece. Böyle ilerleyen bir toplumda, haliyle katkının da daha çok erkek tarafından yapıldığı düşünülür ama toplumun ilerlemesini sadece işgücüne ve çalışmaya dayandıramayız. Düşünce anlamında ve sosyolojik anlamlarda da ele alınması gerekir. Burada da kadına verilen söz hakkının azlığından bahsedebiliriz. Aslında toplumu daha çok kadınlar yönlendirirken, bu sadece doğurganlık olarak algılanıyor. Söz sahibi kadın sayısı az olduğu için erkekler burada da ön plana çıkıyor.
Mesela Türkiye'deki kadınların %7'si hala okuma yazma bilmiyor. Okuma yazma bilmeyen ya da eğitim görmeyen kadınlarda, istatistiklere göre doğurganlık daha fazla. Yani kadına toplum içinde yüklenen bütün görevler, dört duvar arasındadır. Düşünmeye kapalı, düşüncesini söyleme fırsatı verilmeyen hatta düşünmesi engellenen kadınların topluma katkı sağlaması elbette mümkün olmaz.
Bu yüzden önce bir toplumdaki söz sahibi olan ya da düşünen kadın sayısının artması gerekir. Aynı oranda katkı sağlıyoruz dersem eğer, hata olur. Kadın ve erkek ne yazık ki toplumun ilerlemesinde aynı oranda katkı sahibi değil. Sosyolojik açıdan bakınca da kadınların bu hakkını ellerinden alanlarsa kendini toplumun bir numaralı bireyi gören erkekler ve bu düzene en başında boyun eğerek, doğan kızlarını da bu şekilde yetiştiren annelerdir. Çünkü hiçbir zaman çıkıp da biri bir şey deme gereği duymamıştır. Yani dizilerdeki hanım ağa olan kadınların, oğullarına rest çekmesi gibi bir şey değil hayat. Bu yüzden de bu ayrımcılık ve ötekileştirme toplumun ilerlemesini en aza indirgemiştir. Senelerdir Türkiye için '' gelişmekte olan ülke '' deniliyorsa eğer, burada sadece ticareti ya da ekonomiyi ele alamayız. Kafa yapısı olarak da değişmemiz, hayali kurulan Avrupa standartlarına uyum sağlamamız gerekir. Biz de kadın milletvekili oranı %14 iken, Norveç ve İsveç gibi ülkelerde bu oran %52'dir.
Kadınların bu kadar aktif olduğu bir siyasette toplum ilerlemesinin ortak olduğunu söyleyebiliriz. Siyasetler toplumun ilerlemesinde en büyük paya sahiptir bir nevi. Belirlenen yasalar, kurallar, kanunlar etkilidir. Türkiye'de kadını işgücüne teşvik etmek için birçok çalışma yapılmaya çalışılıyor, özellikle özel kurumlar tarafından ama bu da ne yazık ki yeterli değil.
İleri bir toplum değiliz, ilerleyen bir toplum da değiliz şu an. Yerinde sayan bir toplumuz ama ilerlediğimize inandırılıyoruz. İlerlemek yeni çıkan bir telefonu herkesten önce almak değildir, o telefonu herkesten önce yapabilmektir. En basiti budur yani.
Okuduğum bölüm direkt bu alana yönelik olduğu için biraz uzun ve rakamsal konuştum, tek temennimiz kadın-erkek olarak değil insan veya birey olarak, birlikte ilerlememizdir. Şimdilik hayal olsa da, bir gün gerçek olmaması için bir neden yok. Her insanda bir beyin var, kadınların beyinlerinin vücutlarını terk ettiğini düşünenlere inat, daha çok seslerinin çıkacağı bir toplum istiyorum ve bitti.

__________________
If you can't measure it, it doesn't exist.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat