Yaşamın ortasındaydım, seni kalbimde bulduğumda,*
Yirmisinde koca bir delikanlı,*
Her şey olacağına varır sanmıştım,*
Bir ağustos günüydü seni ilk tanıdığımda,*
Yapmacık şeylerden bahsetmedin,*
O an enginlere de sığmadı yüreğim
İlk ismini sorduğumda söylememiştin bana*
Sen eylül de gerisini karıştırma dedin bana,*
İsmini söylediğinde, inanmıştım biran sana,*
Adım Eylül demiştin bir hafta boyunca,
Adını sonbaharın esrarengiz rüzgarından almıştın,*
Nerden bilirdim sonbaharı sevdiğini,*
Ummazdım senden Eylül de bana geleceğini,*
Ekim geldiğinde kalbimden döküleceğini
Kalbimden kopan yaprak misali benden gideceğini,*
Tanımazdım seni düşlerimde gördüğümde,*
Utanmazdım alnından seni ilk öptüğümde,*
Utanmadım da, namusumsun derdim oysa
O tarih 24 Eylül, günlerden Cuma,*
Saatler 15:35 i gösterdiğinde*
Galata kulesinde bulmuştum seni,*
Bir telaş sarmıştı İstanbul da yüreğimi,*
Oysa ben İstanbul’u seninle sevmiştim,*
Haliç kö
prüsünü ilk seninle geçmiştim,*
Martılara ilk seninle ekmek vermiştim.
İşte tam orada, baksana o tarafa*
Eminönünde bizi bekleyen bir iskele,*
İskelede evladiyelik bir vapur,*
İçinde ben, düşlerimde yine sen,*
Haliç’e sığmazdı sevdam, yürür enginlere,*
O vapur benim için demirlemişti
Haydarpaşa benim için ağlamıştı sonbaharda,*
Eğildi kulağıma bir şeyler fısıldadı bana,*
Ne oluyor Haydarpaşa demiştim sana,*
Haydarpaşa bana hiç bir şey diyememişti sonra,*
Hayallere dalmıştım körfeze giderken sonra,
Baksana Haydarpaşa uçan martılara*
Sevincinden ne güzel uçuyorlar,*
Beni seven biri olduğunu görüyorlar,*
Ve bize selam veriyorlar.*