Şimdi Ölmeli/yim Biliyorum – İsmail SARIGENE
Şimdi ölmeli/yim biliyorum.*
Bir ben ölüyor kalbimin en derin yerinde..*
Bir mezar kazıyorum gözlerinin derinliği miktarınca..*
Özledikçe seni,*
Bende sen olup kopuyorum yabancı tenlere..*
Gidiyorum farkında değilsin…*
Ölüyorum yavaş yavaş..*
Bilecek değilsin..*
Öyle derin bir uykudasın ki,*
Gözlerim gözlerin içine baka baka eriyorum..
Şimdi susmalı/yım biliyorum..*
Sana söz vermiştim ya..*
Sözlerimi unutmadım henüz…*
Hala dudaklarımda dudak izlerin..*
Hala ıslak gözlerindeki deniz..*
Ve hala taze içindeki sonbahar..*
Ve hala taze tonda sana bir türlü yakıştıramadığım siyah..
Şimdi bitmeli/yim biliyorum..*
Bir kutu çikolota alıp ellerimize,*
Hiç uğramadığımız bir köyün çocuklarına dağıtmak hepsini.*
Sonra senin rüzgarlı tepe buluşmak seninle..*
Sırtımızı denize döndürüp,*
Bir ağacın gölgesinde düşlemek kollarımızdaki ölümü..*
Ve sonra yürümek çırılçıplak denizi..*
Korkmadan…*
Acıya sığınmadan..*
Bulutlara uzanmak öylece…
Şimdi özlemeli/yim biliyorum..*
Ellerimde kanayan bir iz..*
Sana sırtını çevirmiş bir yüz..*
Kirlenmiş bir geçmiş dururken aynamda*
Rehin bir geleceğe düştü heybem..*
Uykularım paramparça..*
Özleminde aldığım dil altı sözcüklerim de yetmiyor..*
Uzat diyorum sesini bana,*
Sen daha da çekiyorsun tınılarını dudaklarımdan..*
Kaç ay oldu dudaklarında rehin kalmayalı ?*
Kaç mevsim geçti ellerinin içinde ter olup akmayalı ?
Şimdi ölmeli/yim biliyorum…*
Önce senden,*
Sonra tüm bulutlardan özür dilemeliyim…*
Çünkü eriştiremedim ayaklarını mutluluğa..*
El çektiremedim üzerinden matemi de siyahı da..*
İçindeki yalnızlığa bir kurşun olmalıydım…*
Yüreğine değen özlem değil…*
Sana uzanan yol olup boyanmalıydım ziftlere..*
Sonra senin terinde temize çekmeliydim tüm harflerimi..
Şimdi ölmeli/yim biliyorum…*
Yüreğimin kuyularına sarkıtılmış bir yemin..*
Ellerime tutuşturulmuş bir ilan….*
Yüzüme sürülmüş bir iz’an..*
Ve avuçlarımdan kayıp giden bir masal.*
Ve senden kalan bir dipnot gözlerimde kanayan..
" Hani hep ahizenin diğer yer alan topuklu ayakkabılarının sesi…"
O topuklu ayakkabılarının sesine tutundum ben hep..*
Her sabah uykusuz yüreğimi sesinle uyandırdım..*
Yalnızlığınla yoğurdum içimdeki çocuğu.*
Susuzluktan kırılan yüreğimin tüm çöllerinde bulut bulut özlemini sağıp içtim..
Şimdi bir gül diktim yüreğimin kanayan yanına..*
Ölümün en güzel yerine işledim adının baş harfini..*
Yüreğimin sağına seni,*
Diğer yanına Cenneti heceleyip*
Bir hayat düşledim gözlerimin en düş sahifesine..*
Bir dirhem huzur kattım sözlerime..*
Bir de seni..
Ölümü sana kavuşma addedip*
Bıraktım içimde birikmişleri boşluğa..*
Azat ettim gönlümdeki tüm yeminleri.*
Sana kavuşmanın haram olduğu bu cümlede,*
Seni bende bir kurşun gibi işleyip sözüme,*
Ölümü hediye eyledim sensiz gönlüme..
Mutluluk safına durdum şimdi…*
Al beni ey ölüm beni benden..*
Çek beni fani tenimden…*
Ve bir an evvel kavuştur beni..*
Çıplağım şimdi..*
Çünkü sen/sizim..
Kavuşmak; " sen " ise eğer…*
" Ölüm " sen kadar güzel ise eğer..*
Şimdi ölmeli/yim biliyorum…
İsmail SARIGENE* |