Beyazları sepete at , renklilerle karışmasın*
Siyahların tersini çevir rengi hiç solmasın
Yada al git bütün yalanlarını , başka dünyada yıkansın*
Benim yalan dünyanın renklerine harcayacak su’yum*
Benim suyu’ma katıcak leke çıkarıcı hiç bir huy’um kalmadı ..
Gönülden gönüle şarkılardan , şehirden şehire sızılar yarattık*
Bakire hayaller sakladık halı altlarına*
Aynı şişeye ağız dayadıkda , Dayanamadık aşkın ağız kokusuna*
Oysa pide kuyruğunda yağmur yedi sırtımız kurulandık*
Oysa ela gözlü hasretler sıvazladı aynı sırtı gururlandık*
Ama korkular acılara laf salatası , cesaret meze oldu dost ağızlı çııbanlara*
Gözü kör olsada , kuşkusu her daim ayık bu dünyada*
Ne sarhoş edebildik yalnızlığı , nede ikna*
Oysa otobüs koltuklarında umutlar kavuşturduk akşamları*
Oysa hiç ayrılmayızın edebiyatını yazdık çarpım tablosuna , Çarpıldık aslında*
Matematik defterinde şiir gören Öğretmen ne bu diye sorduğunda*
Anlamadık aslında öğretmenin şiire değil ayrılmayıza anlam veremediğini*
Yada anladı adamcağız birleşen kümelerden sıra gelipte , ayrılan bireyleri öğretemediğini*
Gönülden gönüle şarkılardan şehirden şiire sızılara*
Nasılsınlardan , orda hava nasıl diye sormalara yol oldu , yolculuk*
Seni seviyorum’dan dikkat et kendinelere ,ürkek sessizliklere , amaçsız bekleyişlere*
Sisler bulvarının ayaz vuran demli çaylarından , rakının sise çalan kö
prüaltlarına*
Çok büyük keşkelerden , ters esen rüzgarlara yol aldı*
Kusura bakma dominant sevdalı*
Aynı şişeye ağız dayadıkda , dayanamadık dudakların aynı dilde yol almasına….
Soner YÜKSEL