Beklenen Yiğit – İsmail MENEKŞE
Kaç kez kırmak istedim, gönlümün düğümlenmiş bağını*
Kaç kez yırtmak istedim zihnimin örümcekli ağını*
Hep aradım hepte arayacağım saadet çağını*
Eğer bulursam o çağı, yıkacağım küfrün dağını
Bu yolda yürümek değil, delicesine koşmak lazım*
Kimsesiz, yalnız ve çaresiz de olsam diyemem azım*
Bitmedi, bitmeyecek daha sürecek geçmişe kazım*
Şimdi ben söyleyeyim sen dinle Ey benim dertli sazım.
Bir zamanlar buralarda bir gözü pek yiğit yaşarmış*
Hangi zalim onu görse ne yapacağını şaşarmış*
Kaleler ne kadar yüksek de olsa O yine aşarmış*
Küçük yüreğindeki kuvvet göğsüne sığmaz taşarmış
Atını çevirdiği yanı almış ama böbürlenmemiş hep şükretmiş*
Bilmem ki bu ülkeye kaç yüz sene boyunca hükmetmiş*
Bu süre içinde adalet kılıcını hep kükretmiş*
En sonunda kendini kaybedip bu elleri terk etmiş
Kendini şu dağlara, taşlara, ıssız çöllere vurmuş*
O dağ senin bu dağ benim diyerekten dolaşmış durmuş*
Ülkesinde gül bahçesine baykuşlar yuva kurmuş*
Şakımaz olmuş şen bülbüllerin hepsi, tümden lal olmuş
Dünya ne kadar geniş de olsa onun için yine darmış*
Dolaşmaktan yorulmuş da vücudunu bir rehavet sarmış*
Çekilmiş kenara kuytu bir köşede uykuya dalmış*
Ne başında bekleyeni ne arayıp soranı varmış
Kalk Ey yiğidim! Artık uyan daldığın derin uykudan*
Titresin artık, şu kendini bilmez zalimler korkudan*
Sen gideli yığıldı leşler, geçilmez oldu kokudan*
Yiğidim uyan artık uyan! Yattığın sonsuz uykudan
Boştu meydan, başa geçti bilmeyen sağını solunu*
Sen olmayınca başımızda kaç kişi verdi kolunu*
O gün bugündür hep beklemekteyim ben senin yolunu*
Sen yoksun, istemem dünyanın ne darını ne bolunu
Çıkmış delinin biri verirmiş sağa sola komutlar*
Ne yapacağını şaşırmış millet, düşmüş suya umutlar*
Sonra hüzün kaplamış havayı, kararmış bulutlar*
Gökte kararınca bulutlar, ona bağlanmış umutlar
Koç yiğidim olsaydı yanımda en güçlü benim derdim*
O, olmayınca yanımda nice zalime taviz verdim*
Ömrümün en güzel çağını yollara çaresiz serdim*
Şimdi anladın mı? Ey benim dertli sazım neymiş derdim.
İsmail MENEKŞE |