Bir Hüzün Anaforunda Eylül – Laşey
Eylüldü
Şehrin ıslak kaldırımlarına takıldı gözlerim
İçimde anlamını yitirmiş kırık dökük demlerden
Son kalan sızıyla çırpınıyor sözlerim
Bir kuşun kanadında yolluyorum hatıraları
arşa yükselirken içimin sâlâları
öldün, öldüm, öldü sevda
toz duman pişmanlıklarımın enkazında
*
ben, gecenin boynuna asılan yalnızlık
birkaç düş kırığı, biraz kül yangın sonrası
hücrelerimde demlenir yılların sancısı
yalancı bir cennet gülüşü taşır dudağım,
içimde umutları eritirken nârım
anlayamam, anlatamam neden bu karmaşıklığım
*
Eylüldü
alnımdaki yazgıyı okuyacak harfleri çözemedim
sökemedim bağrımda asılı duran âhları
dilimde tükenirken kelimeler
içimin dilbazlarına söylettim inşirâhları
*
Dizboyu yalnızlık bu eylül
pişmanlık,
biraz gözyaşı yağmur sonrası
rüzgarda savrulan aşina bir hüznün anaforunda
inceden bir sızı
*
çıldırtan bir isyan kol geziyorken damarlarımda
baş kaldırıyorken di’li geçmiş zamanlara
susarak çıldırmanın adı Eylül
*
yağmurla yıkanırken tüm sokaklar
yıkanmayan günahlarımın ertesinde
bir ölümün arifesinde
acıyla kavrulmanın adı Eylül
*
Ah hüznümü ıslatan şehir !
İçimin sayhalarına ses ver yağmurunla
Ki yıkansın pişmanlıklarım
Dökülsün,
bu eylül rüzgarıyla |