Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08 Aralık 2014, 23:49   #1
Çevrimdışı
Vesaire
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Seccaden Kumlardı – Arif Nihat ASYA




Devirlerden, diyarlardan*
Gelip, göklerde buluşan*
Ezanların vardı! .

Mescit mümin, minber mümin…*
Taşardı kubbelerden tekbir,*
Dolardı kubbelere “amin”..

Ve mübarek geceler dualarımız;*
Geri gelmeyen dualardı…*
Geceler ki pırıl pırıl*
Kandillerin yanardı..*
Kapına gelenler ya muhammed,*
– uzaktan, yakından –*
Mümin döndüler kapından…

Besmele, ekmeğimizin bereketiydi,*
İki dünyada aziz ümmet;*
Muhammed ümmetiydi.

Konsun –yine- pervazlara güvercinler,*
“Hû hû”lara karışsın âminler…*
Mübarek akşamdır;*
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

Şimdi seni ananlar,*
Anıyor ağlar gibi…*
Ey yetimler yetimi,*
Ey garipler garibi;*
Düşkünlerin kanadıydın,*
Yoksulların sahibi…*
Nerde kaldın ey Resûl,*
Nerde kaldın ey Nebi?

Günler, ne günlerdi, yâ Muhammed,*
Çağlar ne çağlardı:*
Daha dünyaya gelmeden*
Mü’minlerin vardı…*
Ve bir gün, ki gaflet*
Çöller kadardı,*
Halîme’nin kucağında*
Abdullah’ın yetimi*
Âmine’nin emaneti ağlardı.*
Hatice’nin goncası,*
Aişe’nin gülüydün.*
Ümmetinin gözbebeği*
Göklerin resûlüydün…

Elçi geldin, elçiler gönderdin…*
Ruhunu Allah’a,*
Elini ümmetine verdin.*
Beşiğin, yurdun, yuvan*
Mekke’de bunalırsan*
Medine’ye göçerdin.*
Biz bu dünyadan nereye*
Göçelim, yâ Muhammed?

Yeryüzünde riyâ, inkâr, hıyanet*
Altın devrini yaşıyor…*
Diller, sayfalar, satırlar*
“Ebu Leheb öldü” diyorlar.*
Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed*
Ebû Cehil kıt’alar dolaşıyor!

Neler duydu şu dünyada*
Mevlidine hayran kulaklarımız;*
Ne adlar ezberledi, ey Nebî,*
Adına alışkın dudaklarımız!*
Artık, yolunu bilmiyor;*
Artık, yolunu unuttu*
Ayaklarımız!*
Kâbe’ne siyahlar*
Yakışmamıştır, yâ Muhammed*
Bugünkü kadar!

Hased gururla savaşta;*
Gurur, Kafdağı’nda derebeyi…*
Onu da yaralarlar kanadından,*
Gelse bir şefkat meleği…*
İyiliğin türbesine*
Türbedâr oldu iyi.

Vicdanlar sakat*
Çıkmadan yarına,*
İyilikler getir, güzellikler getir*
Âdem oğullarına!

Şu gördüğün duvarlar ki*
Kimi Tâif’tir, kimi Hayber’dir…*
Fethedemedik, yâ Muhammed,*
Senelerdir.

Ne doğruluk, ne doğru;*
Ne iyilik, ne iyi…*
Bahçende en güzel dal,*
Unuttu yemiş vermeyi…*
Günahın kursağında*
Haramların peteği!

Bayram yaptı yapanlar;*
Semâve’yi boşaltıp*
Sâve’yi dolduranlar…*
Atını hendeklerden -bir atlayışta-*
Aşırdı aşıranlar…*
Ağlasın Yesrib,*
Ağlasın Selman’lar!

Gözleri perdeleyen toprak,*
Yüzlere serptiğin topraktı…*
Yere dökülmeyecekti, ey Nebî,*
Yabanların gözünde kalacaktı!

Konsun -yine- pervazlara güvercinler,*
“Hû hû”lara karışsın âminler…*
Mübarek akşamdır;*
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

Yüreklerden taşsın*
Yine, imanlar!*
Itrî, bestelesin Tekbîr’ini;*
Evliyâ, okusun Kur’ân’lar!*
Ve Kur’ân-ı göz nûruyla çoğaltsın*
Kayışzâde Osman’lar*
Na’tını Galip yazsın,*
Mevlid’ini Süleyman’lar!*
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle*
Geri gelsin Sinan’lar!*
Çarpılsın, hakikat niyetine*
Cenaze namazı kıldıranlar!

Gel, ey Muhammed, bahardır…*
Dudaklar ardında saklı*
Âminlerimiz vardır…*
Hacdan döner gibi gel;*
Mi’râc’dan iner gibi gel;*
Bekliyoruz yıllardır!

Bulutlar kanat, rüzgâr kanat;*
Hızır kanad, Cibril kanad;*
Nisan kanad, bahar kanad;*
Âyetlerini ezber bilen*
Yapraklar kanad…*
Açılsın göklerin kapıları,*
Açılsın perdeler, kat kat!*
Çöllere dökülsün yıldızlar;*
Dizilsin yollarına*
Yetimler, günahsızlar!*
Çöl gecelerinden, yanık*
Türküler yapan kızlar*
Sancağını saçlarıyla dokusun;*
Bilâl-i Habeşî sustuysa*
Ezânlarını Dâvûd okusun!

Konsun –yine- pervazlara güvercinler,*
“Hû hû”lara karışsın âminler…*
Mübarek akşamdır;*
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

Arif Nihat ASYA

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet bizimmekan