Çevrimdışı

Asla beceremediğim bir şey düz yazı yazmak ya da düz yazıdan ziyade uzun makale tarzı yazılar yazmak.
Giriş kısmını çok iyi yapabilsem de, gelişme ve sonuçta tökezliyorum ve konu birden güme gidiyor ne yazık ki..
Ben bile bir süre sonra okuduktan sonra şöyle tanımlıyorum 'saçmalık'

Benim bu kategoriye yazmamdaki asıl amaç, son zamanlardaki belki de 'gerçek dünya ile yüzleşmemdeki' zayıfığım.. Zayıflık diyorum çünkü, son zamanlarda öyle şeylere tanıklık ediyorum ki, hayretler içerisine düşüyorum ve nasıl olur da hata yapmadın be adam diyorum kendi kendime. Hata yapmak, biz insanlara mâhsus olsa da, bile bile yapmak aptallıktan öte bir şey değil tam da bu noktada sanki peşimden kovalayan varmışcasına hata yapmak için koşuşturup durdum sonra anladım ki boş yere..
Sırf birilerinin mutluluğu için bir başkasını üzmeye asla ama asla hakkımız yok evvela bunun bizim için bir getirisi yok..
Zaten bunu anladığınız zaman, ister istemez kendinizi bu tür ortamlardan geri çekiyorsunuz, mecbur hissediyorsunuz..
Bir insanı kandırmak, onun yüreğini ele geçirmekle başlar. Eski çağlarda nasıl ki insanlar para karşılığı birbirlerine köle oluyorlardı şimdi de aynen öyle.. Sırf çıkarları için onların kalplerini çalıp, kulaklarına o kadar güzel şeyler fısıldıyorlar ki, karşı koymak mümkün değil gibi.
Gerçekten de öyle anlar oluyor ki, elinizde olmadan onlara tabii tutuluyorsunuz.
İnsan, hayatı lüks ve kolay bir şekilde yaşamak adına, bir başkasının özgürlüğünü çalmaktan geri kalmayan bir lanet benim gözümde..
O kadar çirkinleşiyoruz ki çoğu zaman sanırsınız ki evreni yarattık, yetmedi yoktan var ettik..
Mükemmel görünüp, içimizdeki zavallı p*çi susturmak için vicdan muhasebesi yapiyoruz ve yeniliyoruz. Yine, kendi ellerimizle kendi vicdanımızı yerinden söküp, bir taş yığını yerleştiriyoruz ve harikayız!
Asıl hatamız, yapabileceklerimizi asla bilmemek. Gerçekten de, insanoğlunun bütün problemi kendisini tanıyamamaktan geliyor.
İşte tam da bu noktada yapılan bütün düzenbazlıklar, haksızlıklar kimilerine göre işin kolayı bana göre ise acziyetin ta kendisi lakin, onlar bunu bilmiyorlar.

Son düzlüğe girerken bu satırların; anlatmak istediklerimi ne kadar anlatabildim bilemiyorum ama bildiğim tek şey, buralar pek te yaşanılacak yerler değilmiş, hatırlattığınız için teşekkür ederim!
Ben de böyle hüzünbaz cümleler kurduysam, demek ki üzülmeye yer arıyormuşum demektir, eheh.
Son olarak, kötü şeylerden söz ettik madem şunu da paylaşmak isterim;
Kötülük, dikeni tadınca biter^^ Ama bizler, kedileri seviyoruz!


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Bir de;


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



NOT: Kategoriyi kirlettiğim için üzgünüm.
Gülüp, geçiniz..