Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Hepimiz birden sevinemeyiz.
Bir gün dönüp birine ''yalnızlığın içime sinmiyor, bilesin.'' diyeceğim günü sabırsızlıkla bekliyor muyum? Hayır beklemiyorum, belki de bazen bekliyorumdur, tamam tamam arada bir bekliyorum, insanız biz de, taş değiliz ama şimdi asıl konu ne biliyor musun? Hep de sana soruyorum ama muhatap olunacak birçok insandan daha samimi geliyorsun, suç benim değil yani. Asıl sorun, ayrılıklar canım benim. Aman şimdi sen hemen salya sümük oldun bile dimi? Yok yok, başlatma sevgiline, aşkına, öyle değil. En zoru kardeşinden ayrılmak be. Şu dünyada en zor şey, kesinlikle bu.
Belki bunu bildiğim için bu sıralar bir başkayım ben, eski ben değilim, eski benden daha önceki bir ben vardı, tam oyum ve bu dünya için küçük, insanlık için daha küçük bir detayken benim için dünyalar kadar büyük desem sen anlarsın. Daha önce de dedim, en alakasız insanla vedalaşıyor olmak bile benim gözlerimde yan etki yaratıyor, şimdi sen düşün halimi. Bir yandan gururdan göğsüm kabarıyor, doktorlardan, hastanelerden hep nefret etmiş biri olarak artık kardeşimin doktor adayı olacağını düşünmem bu nefretimi kıracak diyorum ama öteki yanı var ya, hah işte o yan benim içimi kemiriyor. Ben bu dünyanın en takıntılı, en korkak, -benden inatçı olmasın- en inatçı ama dudaklarını büzüştürüp ''öpceeem'' dediğinde de anında 3 yaşındaki kıvırcık marul hallerine dönen kardeşimden nasıl ayrılırım? Bal gibi ayrılırsın diyorsun dimi sen, eh tamam bal gibi ayrılırız da, çok zor be. Şimdi her gece benim yatağıma gelip, sırnaşıp sırnaşıp zorla yanıma yatan, sonra uyuyup kalınca da uyandırmaya kıyamadığım pıtırcık her gece yanıma gelemeyecek mi? Hayır az da değil, es kaza hazırlığı da atlayamasa 7 yıl, 7 koskoca yıl ben bu kızdan ayrı kalacağım. 7 yıl sonra durum ne biliyor musun? Bildin bildin, ben şey etmeyeyim şimdi. Zor bu ayrılıklar zor, onu bırakıp döneceğim o şehir bozkır bir yer olursa gözyaşlarımla yeşerir, otlar maki boyundaysa kavaklara dönüşür, deniz durgunsa gelgitler oluşur. Bir sevinemedi kızcağızımda, herkes ''sen yapamazsın başka şehirde'' diye diye aklını karıştırıyor. Ne demek yapamaz? Yapar. Hedefine ulaşmanın mutluluğunu yaşatmadılar yavruma, hiç sevmem böyle şeyleri ha. Milletin ne yapıp ne yapamayacağına bu kadar kolay karar verebilenler, kendi yaptıklarına baksa ya önce. Bir de bu durum var işte, bu ne olduğu belirsizlerin ahkam kesmeleri, şovları, kendini yere göğe sığdıramayışları. Ee hani insandık başta hepimiz? Level atladın da haberimiz mi yok? Neyse, sinirlenmeyeceğim ben çünkü duygusalım, bir yandan da sinirliyim. Sinirimden duygusalım hatta ben. Şu an içimden ''abi çok zor be!'' diye bağırmak geçiyor, belli etmemeye çalışıyorum ama her ''of çok mutsuzum gitmek istemiyorum.'' dediğinde, odaya kaçıp ağlayasım geliyor be, öyle bir şey. Neyse, biraz neşeli şeylerden bahsedeyim, aslında bu gayet neşeli bir konuydu da, ayrılıklar da neşeye dahilmiş. Bizimki de bu kadar neşe işte.
Başka konulara geçeyim mi? Bence geçmeyeyim; çünkü anlatacağım şeylerin ağırlığı bir tek beni ezmeyecekmiş gibi geliyor, gerçi ben doğrularla ezilmedim hiç, neyse neyse, biz kalkalım artık.
Yeni başlığını da koyduk, sence de güzel olmadı mı?
''Hepimiz birden sevinemeyiz.'' bunun tersi benim ütopyam. Hepimiz bir gün sevinebilirsek, o gün göğe bakalım. Belki de birbirinize bakarsınız ama bir insanın gözlerine bakmak biraz komik bir şey, şaşı falan oluyorsun çünkü, ben gülerim. Hepimiz sevinemiyoruz ama gülmeyi bir şekilde öğrenmişiz, o yüzden at içine gitsin, patlayacaksa içinde patlasın her şey, bazen öylesi daha iyidir; çünkü hiç can yakmaktan yana olmasın rotan, sen doğruyu yaptığını biliyorsan, başkasının canı muhakkak yanar, ha sen ha başkası fark etmez. Yandığı ilk an, hepsi gelecek aklına. Emin ol, bana güven. Nerden mi biliyorum? İçimde patladı, onlar yandı.
Hadi gidip sevinecek bir şeyler bulalım, en azından nefes alıyor olmanın kıymetini bilir gibi yapalım.
Çok zor be çok zor!
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |