Konu: Komutan
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Aralık 2015, 15:36   #1
Çevrimdışı
HerakLes
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Komutan




bu yazıyı genellikle yazlık sitelerde görülen, torunlarıyla oynayan, mangal yaptığı zaman kokar deyip komşusuna da ikram eden, terlik-şort kombinasyonu giyen şeker mi şeker albay ismet amcanın içeride nasıl bir canavara dönüştüğünü anlatabilmek için yazıyorum, zira askerlik yapmadan önce benim haberim yoktu. mal gibi gittik öyle. abdullah başçavuşuma selamlar.

kazan görevlisiydim ben. kalorifer-er olarak geçiyordum. sıfatım buydu askerde, sıfatıma tüküreyim. kalorifer er HerakLes. sonra onbaşı olduk o ayrı. sabah herkes 6'da kalkarken ben 5'te kalkıp kazanı yakıyordum. sonra boktan boktan işlere sürüyordu beni komutan. tekrar kazanı yakmak gerektiğinde yine gidiyordum. bazen hiç iş olmuyordu bırakıyordu beni orda. 10 saat falan tek başıma orda kaldığım zamanlar oldu. kazan da her yerden boru geçen, rutubetli, köpek bağlasan durmayacak bir yer. beni koydular durdum. o kadar canım sıkılıyordu ki yere yakın geçen boruların üstünden bir o tarafa bir bu tarafa üstünden geçerek oyun oynuyordum. kazan çalıştığında çıkardığı gaz da uyku getiriyor, ayılıp ayılıp bayılıyorum.

yine günlerden bir gün kozalak toplamaktan gelmişiz. kazanıma geldim. birazdan kazanı yakıcam ter içinde kalmışım hele bi soluklanıyım yeğenim diyorum. sandalyeme oturmuşum müthiş rutubetli ortamımı kokluyorum. bayıldım bayılıcam yine. birden bi ses geldi, bi baktım kazanın kapısında bir şey belirdi. şöyle bir baktım. içeriye doğru hareketlendi. noluyor lan dedim. sırtını, boynunu eğmeden, sadece bacaklarını bükerek, adeta harmandalı oynayarak içeri bir şey girdi. dedim bu normal bir şey olamaz, bittik. çünkü benim boyum 1.70, eğilerek giriyorum buraya. bu nasıl bir adamdı ki 1.82 boyuyla eğilmeden harmandalı oynayarak girdi. adam resmen "ben eğilmem" diyor. böyle bir şey olabilir mi lan. sonra bir baktım ki kendisi alay komutanı.

şimdi alay komutanı ne demek kısa bi örnek veriyim hemen. alaya ilk geldiğimizde gördüm bir defa. 500 kişiye seslendi, sağol dedik bağırdık. daha sonra bir kere de kantinin ordan geçiyordum. 3 tane asker bir yere çömmüşler sandviç yiyorlar, kola içiyorlar. bir tane asker "alay komutanı geliyor, alay komutanı geliyor" diye koşa koşa önlerinden geçti bunların. hadi lan dediler. sonra baktılar ki adam 100 metre rekoru kırıyor, ellerindeki sandviçleri havaya attılar, koşarak uzaklaştılar. ben de bunları görünce olum noluyor lan deyip kazana doğru kaçtım. kutu kolaları falan duvar kenarında bırakıp sandviçleri havaya attılar diyorum bak.

şimdi bu adam benim naçizane kazanıma harmandalı oynayarak girdi. arkasında yaveri, arkasında yarbay, iki tane binbaşı, bir tane yüzbaşı. üsteğmen dışarda kaldı bak. yer kalmadı ona içerde. yemin ediyorum kaçacak yerim olsa kaçardım. yan tarafta 2 m yükseklikte, 1 metre genişlikte üç tane kazan var. bir de uzun ve ince bir koridor var. alay komutanı arkasına adamlarını da almış yaklaşıyor. sanki kalorifer onbaşı HerakLes'i tek başına alamayacakmış gibi adamlarını toplamış gelmiş bir de. insaf insaf. sıkıysa teker teker gelin. aramızda 5 metre mesafe vardı ilk girdiğinde. bana yaklaştıkça aramızdaki mesafeler onun boyuna ve enine ekleniyordu sanki. alay komutanı dibimde bittiğinde şimdi yalan olmasın boyu 6 metre, eni de 3 metre vardı. tekmil verdim falan ama hala şaşkınım.

lan koskoca alay komutanı kazana niye geliyor? bir kere askerin biri "sen bize sıcak su vercekmişsin komutan söyledi" dedi. asker dediğin yalancıdır. sıcak su verdirtecek dangalak bana. defol lan sen git komutanın gelsin dedim. yarım saat geçti, komutanı geldi sonra. nerelisin sen dedi. istanbul deyince küfür yemekle savuşturdum olayı. yoksa dayağı yemiştik. ben ne bileyim lan adamı senin yolladığını. ama teğmendi gelen komutan. ve o bile kazandan içeri girmedi. öyle boktan bi yer, kapıdan dışarı çıkardı beni orda küfretti.

denetlemeye gelmişmiş güya alay komutanı beni şimdi. hep hayalimde bir kafe işletmek vardır benim. merkezi bir yerde kafem olsun. o an o kadar istedim ki "yer kalmamış kardeş içerde. başka zaman artık" demeyi. ya da bir barım olsun, "hayırdır beyler 6 tane sap gelmişsiniz ne iş? damsız almıyoruz birader." demeyi. iş işten çoktan geçmişti. hepsi girmişti içeri. hayır, bunların hepsi aynı binada oturuyor zaten, alay komutanlığı binası. değer mi lan benim için toplanıp buraya gelmeye. çağırsanız gelmez miydik? normalde bunların herhangi biriyle karşılaşmamak için o binanın önünden geçmiyodum ben.

askerlikte şöyle bir şey oluyor, başçavuş ağzınaediyor senin mesela. başçavuş bi kusur işlediği zaman üsteğmen geliyor onun ağzına ediyor. sen diyorsun ki başçavuş bana neler etti, başçavuşa bunu yapan bana neler yapmaz? bu katlanarak gidiyor ve onun son halkası alay komutanı. altıma ediyorum lan korkudan. ilk sorduğu soru:

-komutanın nerde mehmetçik

bende kafa gitti. ben kendimi hep HerakLes'çik diye düşünmüştüm. mehmetçikmişim meğerse. bir de komutanın nerde diyor. her yer taksim, her yer komutan. nereye baksam yıldız görüyorum dalmışlar kazana, komutanın nerde diyor. şaşırtmacalı soru mu soruyor napıyor diye düşündüm ağzımdan salya akarak, hepiniz komutanımsınız dedim. her birinizin yeri bende ayrı. anneni mi daha çok seviyosun babanı mı? komutanı seviyorum. en çok komutanımı... ruh halim berbat, yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz hop ordayız ama şafak atmıyor.

sonra meğer benim takım komutanımı soruyomuş, sakin sakin böyle sordu cevap verdim. daha sonra ne iş yapıyordun sen önceden dedi. o tükürdüğümün kazanında düşünecek çok vaktim oluyordu. önceden eğer yüksek rütbeli bir komutan ne iş yaptığımı sorarsa, "askerim komutanım" diye bağıracaktım. serde 300 spartalıdan biri olmak var. what is your profession. spartaaaa! hoşuna gider diye düşünmüştüm. gitmedi. sen uzun dönem misin yoksa dedi. bu çocuk okumuş olamaz dedi, geri zekalılığıma parmak bastı. daha sonra kazanda mesela bu niye böyle diyor. yarbay bir paragraf not alıyor, binbaşı 3 paragraf, yüzbaşı 1 sayfa not alıyor. adamın tek bi cümlesinden. elimde kalem kağıt olsa bu rütbe sıralamasına göre onbaşı halimle kitap yazmam gerekiyor. nasıl stres olmayayım ben.

daha sonra sandalyeme oturdu çekmeceleri karıştırdı. en son çöp kutusuna baktı ağzına kadar dolu. benden önce kazanda duran kısa dönem sığır ağzına kadar doldurmuş çöp kutusunu, boşaltmamış. 10 kg falan çöp var. ben de orayı hiç kullanmadım çöpüm olduğunda günlük olarak attım dışarı. baktı şöyle bir alay komutanı. nereliydin sen dedi. istanbul dedim. cümleye bak hiç unutmayacağım:

"sana da yazıklar olsun istanbul'a da yazıklar olsun."

askeriyede mantık; biri suç işledi mi cezayı herkes çeker de, kocaistanbul'u gömdü lan adam çöpü atmadım diye. oha dedim. annemi babamı arayacaktım kaçın tanklar geliyo diye. sonra sevindim ben biraz açıkçası. lisede bile öğretmen kızınca sınıftan atıyor, askerim ben orda. alay komutanı yazıklar olsun demiş sadece, bence iyi kurtardım falan dedim. askeriyede komutanların askerlere seslenme şekilleri var, değişmez. ben birkaç örnek vereyim:

acemilikte tuğgeneral 3000 kişiye seslenirken: evlatlarım! yavrularım!
alayda alay komutanı 500 kişiye seslenirken: mehmetçikler! vatan evlatları!
yarbay, binbaşı: evladım, oğlum
yüzbaşı, üsteğmen: oğlum, lan
teğmen: asker (bu daha acemi, akademiden yeni çıkmış)
.
.
.
uzman çavuş 10 kişiye seslenirken: napıyosunuz lan at kafaları? (keyifli anında sesleniş biçimi bu)

şimdi durum böyleyken alay komutanı yazıklar olsun dedi ama, ben gerisini hesap edemedim. rütbeye göre çıkarken yediğim küfürleri hayal et, algoritma yukarıda. 2 gün kendime gelemedim. arkadaşları arıyorum ankesörlü telefondan:

-hee tamam var mı diyeceğin bi şey
+nerdesin sen
-kadıköy'de
+yazıklar olsun sana. yazıklar olsun hemi. hüseyin nerde?
-o da bostancı sahilde
+ona da yazıklar olsun. allah hepinizin belasını versin.
-noluyo lan?
+sus lan kapat tamam bi boktan haberin yok. çöpü atın çöpü.

NOT : bu kafayla askerliği bitirdim. Tatlı adamdım vesselam.

__________________
Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet