Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Nisan 2016, 05:32   #2
Çevrimdışı
Adem
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Parano(rmal)ia-3




Konuyu görünce; uzandığım yerden sıçrayarak kalkıp, konuya fikriyatımı belirtmek için epeyce heyecanlandım!

Konu içerisindeki bütün düşüncelere; gıyabi hürmetlerimi arzediyorum..

Çok güzel bir konuya değinilmiş, ahlâk ve değerler ikilemi arasındaki sahtelikten bahsedilmiş.. İnsanlar, (-ki herkesi aynı kefeye koymak yanlış olur) çoğunluk diyelim; gerçek anlamda olduğu gibi artık masum değil.. gülüşler, duruşlar.. Başkasından almış olduğu yaraları karşısına yeni çıkan insanlardan da bekler olmuş.. Belki de öncekinden daha karakterli, saygın, edebi olarak yüksek olan insandan da bekler olmuş yanlışı, bu tamamen insanın karşısındakine karşı beslemiş olduğu masumiyetle ilgili, insanların elinden masumiyeti alındığında artık nasıl masumane, sade bir gülüş, duruş beklenebilir ki zaten.. Ama hayır(!) yeni hayatlara, yeni insanlara her ne kadar yalan dolan insanlarla karşılaşılmışsa da fırsat verilmelidir. Bir elin beş parmağı aynı olmadığı gibi her insan da aynı karakter yapısına sahip değildir. Ama bir gerçekte vardır ki gözden ırak olan gönülden de ırak olur, herkes hak ettiği gibi bir hayat yaşar.

Bir insan istemediği müddetçe hiçbir şekilde zaten o insanın hayatına dahil olamaz başka bir insan. Ulaşılmaz olmamalı aslında, hayata bakış açısına ters insanlardan uzak durulmalı. Etrafımızda çok insan vardır, ama bizi anlamayan insanlara dahi yeri gelir bizi anlamalarını, içimizi dökmek isteriz.. Ama anlarız ki o insan bizi anlamaz.. Ama her şeyin iyisiyle kötüsüyle bir panzehiri vardır, bunu direk uygulamak ister insan evladı.. İnsan öyle bir duruma geliyor -ki, içten içe bütün düşler zihnini kemirirken dahi konuşacak bir insan bulamaz.. Ama yalandan da olsa gülüyor.. Benliğiyle kendisini mutlu etmek istiyor.. Oysa kalbi bağırıyor, hezeyan ediyor sadece anlayan bir insan diye... Sadece dürüst bir insan istiyorum diye.. Ve karşı taraf atağa geçer hemen yüzündeki maskeyle, ve samimiyetten uzak, karakterindeki yalanla sadece o boşluktaki insanı elde ederler, bu da bizim elimizde, bu insanlara fırsat verip, vermemek hakkında.. Yanlışın, iyisi kötüsü olmaz.. Yanlış, yanlıştır.. Size yanlış yapan o insanı hayatınızdan derhal çıkartın.. Çok mu seviyorsunuz, geberin sevginizle ne yapılabilir yani, üzülmek çok mu iyi bir şey? İnsan değer verdiği insanı üzmez.. Gerçekse o sevgi üzemez..

Şu da var; karşımızdaki insana sahte demeden önce benliğimizle de özdeşmeliyiz.. Ne kadar doğruyum ben diye? Ne kadar doğruluğa yönelik kararlarım var, adımlarım var diye.. Doğru tektir değişmez belki ama, iki insan arasında karşılıklı olmalıdır. Burada doğru iki'ye çıkar..

Biz izin veriyoruz.. Biz sahte gülüşleri önkabulle, kabul ediyoruz.. Kitaplara verin kendinizi, hayatın pozitif yönlerine yönünüzü doğrultun.. Yalnızlıkta bir dosttur.. (Bir yere kadar).. o bir yere kadarlıkta, doğru insan karşımıza çıkana kadar.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Ama, her şeye rağmen sağlam kararlar alıp geçmişe dönük kötü yaşanmışlıklardan ders alarak iyi adımlar atmak gerekiyor. Araç sürerken bile bariyerlere kaza bela çarptıktan sonra bile bir dikkat alır insanın halet-i ruhiyesini, insanlara karşı da böyle olmak gerekiyor; dikkatli olmak gerekiyor.. İnsanların yüzündeki maskelere aldanmamak gerekiyor.. "Benim bu hususta ağzım çok yanmıştır," diyemem.. ama uzaktan/yakından alakalı/alakasız şekilde bir insanın düşüncelerine hitap edebilirim.. yaşamasam da, hissedebilirim.. Burada empatiyle hareket ederim.. Kişiye göre değişir bu düşüncelerin anlamları, Kültür mantarı gözüküp, oysa -ki, zehirli mantar olduğunu bilimum günler içinde anladığım insanlar oldu.. Bu da bana tecrübe kazandırdı.. Adımlarımı artık seçerek, düşünerek attım..

Mutlu muyum? fazlasıyla.. Demem o ki, bu sahtelikleri, yalanları, kanı beş para etmez insanları biz karşımıza alıyoruz. Biz değer biçiyoruz, sonrasında o değerin içerisinde biçiliyoruz. Sonrasında da nara atabiliyoruz.. sonra bıd bıd bıd başkalarına şu bana böyle yaptı, böyle yaptı diye söyleniyoruz..Gün gelir o arkadaş olarak derdimizi anlattığımız insanlar bile zaafımızmış gibi birgün önümüze koyar..

Yaşanmışlıklardan, yalanlardan, sahte gülüşlerden bile insanlar kendisine tecrübe edinmeli diye düşünüyorum.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet